Makaleler

Kur’an’ın Allah Kelamı Olduğunu Gösteren Lafız Tahlilli Bilimsel Mûcizeleri

Kur’ân, eşsiz üslubu ve muhtevasıyla mûcizevî özelliklere sahiptir. Bu özelliklerin yanı sıra birtakım bilimsel gerçeklerin 14 asır evvel Kur’ân’da haber verilmesi ve son dönem teknolojisiyle bunların doğrulanması da, onun Cenâb-ı Hak’ın kelamı olduğunun kesin bir kanıtıdır. Şüphesiz ki Kur’ân, bir bilim kitabı değildir. Lakin onun son derece veciz ve hikmetli bir anlatımla işaret ettiği hakikatlerin…

Yeni İlm-i Kelâm Dönemine Bir Katkı: Ömer Nasuhi Bilmen’in Din Karşıtı Akımları Eleştirisi

Batı dünyasında bilim ve felsefe alanındaki gelişmeler inanç karşıtı akımların ortaya çıkmasına neden olmuş, 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren İslâm dünyası ve Osmanlı coğrafyasını da etkisi altına almaya başlamıştır. Bu bağlamda din karşıtı akımlarla mücadelede daha güncel ve etkili yöntemlerin gerekliliği ifade edilmiş, çağın getirdiği şüpheler karşısında yeni bilim ve felsefenin öğrenilmesi ve kelâm disiplinine…

Keysâniyye’nin Teşekkülü ve İlk Şiîlik

Keysâniyye, Muhammed b. el-Hanefiyye’nin imâmeti düşüncesiyle Hicri I. asrın son çeyreğinde ortaya çıkan ilk Şiî fırkalardan biridir. Keysâniyye fırkası Muhtâr es-Sakafî’nin tabileri olarak isimlendirilmiştir. Başta Muhammed b. el-Hanefiyye’nin siyasi tavrı olmak üzere onun Muhtâr es-Sakafî ile ilişkisini tesbit etmek Keysâniyye fırkası açısından büyük bir önem arz etmektedir. Ayrıca fırkanın teşekkülünde Muhtâr es-Sakafî’yle birlikte Ebû Amra…

Mu’tezile’nin Hatmü’n-Nübüvve Savunması: Kâdî Abdulcabbâr Örneği

Nübüvvet müessesesi İslâm dininin en önemli inanç esaslarından biridir. Tarih boyunca bu makama birçok itiraz olmuştur. Bu itirazlardan bazıları doğrudan nübüvveti reddetmeye yönelik iken bazıları ise Hz. Peygamber’in risâletini hedef almıştır. Bunların dışında Hz. Peygamber’in nübüvvetini kabul etmekle birlikte, onun son peygamber olduğuna itiraz getiren birtakım ekol ve şahıslar olmuştur. Yahudiler, Mecûsiler, Hıristiyanlar, Şia’dan Gulât-Galiyye…

Tanrı’nın Aşkınlığı ve İçkinliği Bağlamında İnsanın Hürriyeti Problemi

Bu makalemizde, İnsanın hürriyeti problemini Tanrı’nın aşkınlığı ve içkinliği bağlamında ele alarak insanın özgür olup olamayacağını felsefi bir perspektifle değerlendirmelerde bulunarak tutarlı bir şekilde irdelemeyi ve tartışmayı hedeflemekteyiz. İnsanın özgürlüğü bağlamında düşünce tarihine baktığımızda, Tanrı’nın aşkınlığı ve içkinliğiyle ilintili olarak tartışılan insan hürriyeti, klasik teizm ile açık teizmin sözü edilen konu hakkındaki temel düşünceleri ve…

Hatibzâde Muhyiddin Efendi’nin Hâşiye ʿale’l-Mukaddimâti’l-Erbaʿa Adlı Hâşiyesinin Tahkik ve Tahlili

Çalışma, mukaddimât-ı erbaʿa silsilesinden Hatibzâde Muhyiddin Efendi’ye (ö. 901/1496) ait Hâşiye ʿale’l-mukaddimâti’l-erbaʿa adlı hâşiyesini incelemeyi amaçlamaktadır. Ayrıca çalışmada, henüz tahkik edilmemiş olan bu hâşiyenin tahkiki de yapılarak literatüre kazandırılması hedeflenmektedir. Bunun yanı sıra çalışma, hâşiyenin nüshaları, müellifin hayatı ve risâleye müteallık birçok konuyu da ele almaktadır. Hatibzâde’nin Hâşiye ʿale’l-mukaddimâti’l-erbaʿa adlı hâşiyesi, ilk defa Sadruşşerîʿa (ö….

Nûreddîn es-Sâbûnî’ye Göre Kudret-Fiil İlişkisi Çerçevesinde İnsan Fiilleri ve Sorumlu Özgür Kişilik

Bu çalışma, Buharalı Hanefî ve Mâtürîdî âlimi olan Nûreddîn es-Sâbûnî’nin (ö. 580/1184), el-Kifâye ve onun özeti mahiyetinde el-Bidâye adlı eserlerinden istifade edilerek oluşturulmuştur. Çalışmanın odak noktasını, insanın eylemlerini gerçekleştirirken özgür ve sorumlu olduğu düşüncesi oluşturmaktadır. Çalışmada dolaylı olarak cevabı aranan soru ise şer/çirkin olarak bilinen eylemlerin failinin kim olduğudur. Mu‘tezile, insanın eylemlerini yaparken özgür ve…

Mümkün En İyi Dünya ve Kötülük

Mutlak sıfatlara sahip bir varlığın yaratacağı bir dünyada kötülüğün bulunmayacağı, ancak mevcut dünyada sayısız kötülük bulunduğu düşüncesi temelinde Tanrı’nın varlığına karşı çeşitli argümanlar ileri sürülmüştür. Bu çalışmada her şeye gücü yeten, her şeyi bilen ve mutlak iyi bir Tanrı’nın yaratacağı dünyanın mümkün en mükemmel dünya olması gerektiği, buna karşın mev-cut dünyanın çok miktarda kötülük içermesinden…

Kâsım er-Ressî ve Yahya b. Hüseyin’in Görüşleri Çerçevesinde Nas ve Tayin Düşüncesinin Erken Dönem Zeydîlik’teki Yansımaları

İmamet düşüncesi, Şiî geleneğin dayandığı ana unsurlardan biridir. Bu düşüncenin en önemli tezlerinden biri de imamın nas ve tayin ile belirlenmesidir. Bu düşünce, Şiî gelenek içerisinde en çok İmâmiyye Şîası tarafından ön plana çıkarılmıştır. Zeyd b. Ali’ye (ö. 122/740) nispet edilen Zeydiyye de Şiî fırkalar arasında yer almaktadır. Her ne kadar Şiî bünye içerisinde kendine…

Mâtürîdî Bir Âlim Olarak Gaznevî ve Faaliyeti

Ebû Hanîfe’nin itikadî fikirleri Hanefîliğin temsil edildiği her muhitte aynı düzeyde ve canlılıkta temsil edilmemiştir. Irak, her ne kadar temelde Ebû Hanîfe’nin fıkhî görüşlerinin şekillenip sistemleştirildiği bölge olsa da onun itikadî görüşleri büyük ölçüde Mâverâünnehir bölgesinde geliştirilmiştir. Bununla birlikte Ebû Hanîfe’nin farklı bölgelerdeki takipçileri ona yaslanarak Hanefîliğin kendine has ayırıcı görüşlerine benimseyip savunmuşlardır. Ancak bir…