Makaleler

Nizarî İsmâilîlerinde Takiyye, Meşruiyet ve Tasavvuf İlişkisi Üzerine Değerlendirme

1090-1257 yılları arasında Rûdbar, Kûhistan, Deylem ve Suriye coğrafyasında yapılanarak Alamût merkezli otonom bir yapı kuran Nizarî İsmâilîleri takiyye yöntemini çok sıkı bir şekilde uygulayan hareketlerden biri oldu. Sünnî yada Sünnî dışı tüm otoritelere karşı uyguladıkları bu yöntem gerek kendi içlerinde gerekse dışarıya karşı can, mal, doktrin ve geleneklerini korunma yöntemi olarak kullanıldı. Aynı zamanda…

Prof. Dr. Hasan Onat’ın Bilimsel Mirası

Prof. Dr. Hasan Onat, kırk yıla yakın akademik hayatını ilmi araştırmalara, eğitim-öğretim faaliyetlerine, toplumsal duyarlılık projelerine adamış bir bilim insanıdır. Aynı zamanda bu çalışmalarıyla zihinlere ulaşmayı ve pek çok insanı derinden etkilemeyi başarmış bir mütefekkirdir. Onat’ın bilim adamı olarak ve aydın kimliği ile geride bıraktığı bilimsel mirasını ortaya koyabilmek, onun kapsamlı bir bibliyografyasını hazırlamakla mümkündür….

11/17. Asırda Bir Şiî Alimin Tasavvuf, Felsefe ve Tıp Hakkında Fetvaları Muhammed Tâhir Kummî: Risâle-i Suʾâl u Cevâb -Neşir ve Tahlil-

Bu çalışmada 11/17. asrın meşhur tasavvuf ve felsefe muhaliflerinden Muhammed Tâhir Kummî’nin (öl. 1098/1687) bildiğimiz kadarıyla İran kütüphanelerinde tek nüshası bulunan; tasavvuf, felsefe ve tıp gibi konularda verdiği fetvaları ihtiva eden Risâle-i Suʾâl u Cevâb isimli risalesinin neşri sunulacak ve söz konusu risale ile ilgili kısa bir değerlendirme yapılacaktır. Kum şehrinin şeyhülislâmı olan Muhammed Tâhir…

Muʿtezile’nin Ahlâkî Realizmine Karşı Îcî’nin Argümanları

Eşʿarîliğin son aşamasını temsil eden Îcî’nin argümanları, ekoldeki geleneksel ve felsefî yaklaşımları yansıtmaktadır. Bu makale Îcî’nin Muʿtezile’nin ahlâkî realizmine karşı kullandığı temel argümanlarını sunmaktadır. Çalışmanın amacı Îcî’nin argümanlarını değiştirmeden sağlam bir şekilde sunmak, açıklamak, itirazları tartışmak ve sonunda güçlü ve zayıf yönlerini değerlendirmektir. Makalenin amacı Muʿtezile’nin argümanlarını açıklamak değildir; yine de Îcî’nin argümanlarını daha net…

Kalām in the crossfire: A historical survey of the legitimacy of the study of theology within the Sunni school of Islam

The aim of this article is to briefly introduce and to examine the views of the founders of the four Sunni schools of Islamic jurisprudence (namely, Abū Hanīfa Nuʻmān ibn Thābit, Mālik ibn Anas, Muhammad ibn Idrīs al-Shāfʻī, and Ahmad ibn Hanbal) and that of their renowned students and followers, regarding the legitimacy of engaging…

Do Accidents Need a Substrate? Critical Edition of al-Ḥasan al-Raṣṣāṣ’s Masʾala fī kayfiyyat wujūd al-aʿrāḍ

This article offers an editio princeps of al-Ḥasan al-Raṣṣāṣ’s Masʾala fī kayfiyyat wujūd al-aʿrāḍ. In this text, al-Raṣṣāṣ argues in accordance with the Bahshamī theory that not all accidents need a substrate (maḥall). Although most accidents depend on atoms as their locus of inherence, there are three exceptions: the accident of “annihilation” (fanāʾ), whose existence in a substrate…

Kur’an’ın Özgün ve Benzeşimli Ayetleri: Muhkem ve Müteşâbih

Muhkem ve müteşâbih; tarihsel süreçte dinsel bilimlerin her alanıyla ilişkili bir konu olarak gelişmiştir. Bu konunun dinsel bilimlerin her alanında tartışılmış olması, gerçekte Kur’an’ın ayetlerinin muhkem ve müteşâbih olduğu nitelenmesinden kaynaklanmaktadır. Bu konunun kelâm ilminin alanında kabul edilmesi, muhkem ve müteşâbih kavramlarının yasayı nitelemesindendir. Muhkem ve müteşâbihin anlamları hakkında yapılan yorumlar ve ortaya atılan anlayışlar,…

Naklî/Lafzî Delilin Zannîliği Probleminin Kelâma Yansımaları -Fahreddin er-Râzî Örneği-

Fahreddin er-Râzî’nin (öl. 606/1210) bazı eserlerinde naklî/lafzî delillerin zan bildirdiğine yönelik bir anlatı mevcuttur. Bu iddia, bazı eserlerde sayısı değişmekle birlikte ortalama on bir öncül ile temellendirilerek bir teori olarak vazedilmektedir. Bu teoriye göre naklî/lafzî deliller sırasıyla (ⅰ) dilin kendisinden kaynaklı, (ⅱ) dili kullananın kullanımından kaynaklı ve (ⅲ) dinleyicinin anlamasından kaynaklı olan durumlar sebebiyle delâlet…