Gnostik geleneğin erken dönem Şiîlik’teki tezahürleri: Şiî gulat örneği
Gnostisizm tarih boyunca birçok dinî ve felsefi akımı etkilemiştir. Gnostik anlayışa göre Tanrısal bilgi bir tür bireysel tecrübe aracılığıyla elde edilebilir. Bu bilgi aklî delillere başvurmadan doğrudan Tanrı tarafından insan kalbine yerleştirilen bir bilgidir. İslam düşüncesinde Şia’dan, Sufiliğe kadar farklı kesimlerde etkisini hissettirmiş ve adeta alternatif bir epistemoloji olarak varlık bulmuş Gnostik düşüncenin kökleri İslamiyet,…
Beyhakî’nin Şuabü’l-iman adlı eserindeki hadisler çerçevesinde imanın yapısı
Hz. Peygamber, imanın mâhiyeti ile ilgili bilgiler veren pek çok hadis îrâd buyurmuştur. Onlardan biri, imanın çeşitli şubelerden ve öğelerden oluştuğunu anlatan şuabü’l-iman hadîsidir. Söz konusu hadis, hicrî üçüncü asırda gerek Kütüb-i sitte içerisindeki iman bölümlerinde gerekse o dönemde ve daha sonraki asırlarda müstakil olarak te’lif edilmiş olan Kitâbü’l-iman’larda nakledilegelmiştir. Hadis kitaplarının tasnifinin büyük ölçüde…
Günümüz Umman İbadiliğinde dini tolerans söylemi
İslam mezhepleri tarihi klasik dönemden itibaren firak literatürü adı altında disiplinin farklı yönlerini ele alan eserlerin incelenmesiyle bugün müstakil bir disiplin haline gelmiştir. Bu eserler genel olarak eseri ele alan müellifin mensup olduğu mezhebi ön plana çıkararak diğer mezheplerin anlayışlarını kötü gösterecek bir seyirde ilerlemiştir. İbadilik, Haricilikle olan tarihsel köken birliğinin verdiği aynılıktan ötürü yakın…
Teleolojik delilin analojik temeli
Tez Teleolojik Delilin Analojik Temelinin Tanrı’nın varlığını kanıtladığı konusunu incelemektedir. Çalışma giriş, üç bölüm ve sonuçtan oluşmaktadır. Giriş bölümünde analojinin kullanıldığı çeşitli alanlar incelenmekte ve analojik akıl yürütmenin felsefi ve teoloji açısından önemine değinilmektedir. Birinci bölümde, teleolojik analojik delil ile ilgili temel kavramlar açıklayıcı bir şekilde sunulmuştur. İkinci bölümde, analojik teleolojik akıl yürütmenin tarihsel arka…
İmâm Mâtürîdî’nin Te’vîlâtü’l-Kur’ân adlı eserinde zâtî sıfatlar
Zâtî sıfatlar bahsi, İslâmî düşünce geleneğinde tüm ekolleri ilgilendiren bir problemdir. Ekoller, tanrı-âlem anlayışlarını sıfatlar üzerine inşa etmiştir. Fakat bu konu, diğerlerine göre kelâm ilmi açısından daha fazla önem arzetmektedir. Çünkü kelâmcılar âlemin sonradan yaratılmış olduğunu savunmuştur. Bununla birlikte kelâmda, Yaratıcı’nın âlemin işleyişine müdahalesi, ilâhî sıfatlar ile açıklamışlardır. Çalışmanın konusunu teşkil eden zâtî sıfatlar ise…
İmamiyye Şia’sında siyaset-tefsir ilişkisi (V. asra kadar)
Hz. Peygamber’den sonra meydana gelen siyasi hadiselerin daha iyi anlaşılabilmesi için İslam öncesi Kureyş içinde yaşanan çekişmelerin göz önünde bulundurulması gerekir. Hz. Peygamber’den sonra özellikle Hulefâ-i Râşidin’in döneminin sonlarında yaşanan hilafet tartışmaları Müslümanlar arasında ilk kez siyasi görüş farklılıklarının ortaya çıkmasına neden olmuş ve her grup kendi siyasi düşüncesinin doğru olduğunu ispat etmek için Kur’ân’dan…