hakikat

İbnü’l-Arabî’nin Kelam Eleştirisi

İbnü’l-Arabî’nin kelam ilmine bakışı genel anlamda menfidir. İbnü’l-Arabî’de bu bakışı şekillendiren ve belirleyen husus ise insanın hakikatle olan ilişkisidir. Sûfî kimliğiyle öne çıkan İbnü’l-Arabî’nin kelam eleştirisini belirleyen zemin de doğal olarak kendine özgü bir teoriyle beslediği bu tasavvufî zemindir. Ona göre insan hakikat yoluna ancak hâl, keşf ve müşâhede gibi yollarla, Allah tarafından (ledün) kendisine…

Peygamberlerin Sahip Olduğu Bazı Sıfatların Nübüvvetin Gerekliliği ve İspatı Açısından Değerlendirilmesi

Bir insanda bulunması gereken birçok erdeme sahip olma özelliği peygamberleri toplumlara rol model olma konusunda vazgeçilmez kılmaktadır. Peygamberlerin sahip olduğu bu üstün va-sıfların her biri onlara mutlak hakikate yönelmede farklı bir katkı sunmaktadır. Diğer insanlar-dan farklı olarak, peygamberlerde bulunan erdemlerin bir bütün olarak bulunması, onları mutlak hakikate götüren yolu en isabetli ve mükemmel şekilde takip…

Kelâm Atomculuğunun Tümel Modeli: Cüveynî Örneğinde Hâller Teorisi

İmâmü’l-Haremeyn Ebü’l-Meâlî el-Cüveynî (ö. 478/1085) ve öncesi Eş‘arî kelâm sisteminde yer alan hâller teorisi, bu sistemin tümeller anlayışı şeklinde değerlendirilebileceği gibi ortak hakikatler şeklinde de değerlendirilebilir. Ancak bu dönemde söz konusu teoriyi savunanlar ve savunmayanlar olmak üzere iki farklı hakikat anlayışı göze çarpar. Hâlleri reddedenler hakikatleri nominal çerçevede değerlendirirken, bu teoriyi savunanlar ise realist bir tavırla mevcutlar için ortak hâl…