Mu’tezile Ontolojisi Açısından Kabir Hayatının İmkânı
İslâm âlimleri, kabir hayatının varlığı, kabirde lezzet ve acı duyulacağı ve orada sorgu-suâlin gerçekleşeceğine dair naslarda yer alan bilgileri, bu dünyada ölülere ilişkin duyu bilgilerimizle çelişmeyecek şekilde açıklamak üzere farklı teoriler geliştirmişlerdir. Konuyla ilgili tartışmaların merkezinde yer alan kabir hayatının iki önemli özelliği bulunmaktadır: i) ölümün ardından kıyametin kopmasına kadar geçen sürede yaşanması ve ii)…
Şemseddin es-Semerkandî’de Lafzî Delillerin Kesinliği Problemi
Şemseddin es-Semerkandî (ö. 722/1322) kaleme aldığı eserlerle felsefe ve kelâm gelenekleri üzerinde etkili olmuştur. Bu disiplinlerin temel araştırma konularından olan dinî nasların nasıl anlaşılması gerektiği sorununu tartışan Semerkandî, Allah’a isnat edilen el ve yüz gibi haberî sıfatları yorumlarken aklî delillerin kesin bilgi ifade ettiğini, lafzî delillerin ise karine olmaksızın zan/sanı bildirdiğini öne sürmüştür. Lafzî delillerin…
Erken Dönem Eş‘arî Kelâmı: Ebû Bekr el-Bâkillânî (ö. 403/1013) ve Hidâyetü’l-müsterşidîn’i
Sabine Schmidtke, bu çalışmada Ebû Bekr el-Bâkillânî’nin en kapsamlı kelâm eseri Hidâyetü’l-müsterşidîn’in iki yazmasını tanıtmaktadır. Daha önce Daniel Gimaret tarafından Fes ve Kahire’deki yazmaları tanıtılan eserin bu makalede ele alınan yazmaları ise St. Petersburg ve Taşkent’te bulunmaktadır. Schmidtke, söz konusu yazmalardan hareketle Hidâye’nin biçim ve muhtevasına yönelik çıkarımlarda bulunmaktadır. Makalede ayrıca St. Petersburg ve Taşkent…
Câhız’ın Ahlâk Teorisine Göre Mizacın Değişmesi ve Pratik Değeri
Mizaç, asıl itibarıyla tıp alanının konusu olmakla beraber zamanla psikoloji, felsefe ve ahlâk gibi ilimlerin içerisinde yer almıştır. Ontolojik olarak insanın yapısını içeren bir konu olması nedeniyle tarihsel süreçte bu ilimlerde değişik açılardan ele alınmış, geliştirilmiş ve genişleyerek günümüze kadar gelmiştir. Köklü ve kadîm bir konu olması, muhtelif ilimlerde incelenmesi nedeniyle de oldukça geniş bir…
Naklî/Lafzî Delilin Zannîliği Probleminin Kelâma Yansımaları -Fahreddin er-Râzî Örneği-
Fahreddin er-Râzî’nin (öl. 606/1210) bazı eserlerinde naklî/lafzî delillerin zan bildirdiğine yönelik bir anlatı mevcuttur. Bu iddia, bazı eserlerde sayısı değişmekle birlikte ortalama on bir öncül ile temellendirilerek bir teori olarak vazedilmektedir. Bu teoriye göre naklî/lafzî deliller sırasıyla (ⅰ) dilin kendisinden kaynaklı, (ⅱ) dili kullananın kullanımından kaynaklı ve (ⅲ) dinleyicinin anlamasından kaynaklı olan durumlar sebebiyle delâlet…
Kādî Abdülcebbâr’ın Düşüncesinde Dilin Yeri
Kādî Abdülcebbâr’ın düşünce dünyası incelendiğinde bunun, Tanrı’nın insanı sorumlu kılabilmesinin imkânı üzerine kurulu olduğu anlaşılmaktadır. Eş deyişle o, teklif merkezli inşa edilen bir düşünce evreni ve düzenine sahiptir. Bu yüzden de onun usûlü’d-dîn şeklinde adlandırdığı düşüncesinin içeriğini insanın sorumlulukları oluşturmaktadır. İnsanın bu sorumlulukları ise akıl yoluyla kendisine bildirilen yükümlülükler anlamında akliyyât ve akıl tarafından tayin…
İlahiyat Öğrencilerinin Kelâm Dersi ve Öğretimine Karşı Tutumları: Bir Ölçek Geliştirme Çalışması
Yükseköğretim düzeyinde din öğretimi yapılan kurumları olan ilahiyat ve İslami ilimler fakültelerinde temel İslam bilimleri bünyesinde okutulan kelâm derslerine ve bu derslerin öğretim sürecine ilişkin lisans öğrencilerinin tutumlarına yönelik kapsamlı bir çalışmaya ihtiyaç duyulmaktadır. Bu ihtiyacı gidermek amacıyla kelâm derslerine karşı öğrenci tutumlarını ölçen 5’li likert yapıda 30 maddelik bir ölçek taslağı hazırlanmıştır. 2021-2022 öğretim…
Kurucu Kök Metin Fıkhü’l-ekber’in Otantikliği Sorunu ve Osmanlı Ulemasının Katkısı I
İslâmî ilimlerin neredeyse tamamının temelleri hicrî birinci ve ikinci asırda atılmıştır. Hicrî birinci asırdan itibaren İslam dünyasının genişlemesiyle birlikte sözlü bilgilerin yazıya aktarılmasına yönelik kolektif bir çabanın varlığı dikkat çekmektedir. Hz. Peygamber’in s.a.v. insanlığı İslam’a daveti ile beraber yazı yazma kültüründe önceleri benzeri görülmemiş artış gözlenmiştir. İslam dini ile birlikte dünya tarih sahnesi hummalı bir…
Ebû Hanîfe’nin İmanda Eşitlik Görüşü ve Sosyal Hayata Yansıması
Ebû Hanîfe (ö. 150/767), tarihi süreç itibariyle ilk dönemde kelâm ilminin temel konularını ele almış ve bu konularda bid’at gördüğü fırkalar karşısında tercih ettiği görüşleri beyan etmiştir. Daha sonra kelamcılar, belirlenen bu görüşleri değişen şartlara ve zamana göre farklı argümanlarla temellendirmeye çalışmışlardır. Şüphesiz kelâm ilmi açısından Ebû Hanîfe’nin söylediği ve daha sonraki nesillere aktardığı konular…
İlk Osmanlı Türkçesi Ebeveyn-i Resûl Risâlesi Ravżatü’ṣ-ṣafâ fî vâlideyi’l-Muṣṭafâ – Aidiyet ve Muhteva Analizi –
Hz. Peygamber’in anne-babasının (ebeveyn-i Resûl) dinî ve uhrevî durumu tartışması, Hz. Peygamber’den varit olan birtakım rivayetlere kadar dayanmaktadır. Çerçeve bir ilke olarak fetret ehli bağlamında değerlendirilebilecek bu husus, öyle görünüyor ki ilk olarak Şîa tarafından imâmet anlayışlarının bir uzantısı olarak itikādî bir mesele hâline getirilmiştir. Ebû Hanîfe’nin (ö. 150/767) el-Fıḳhü’l-ekber’de “ebeveyn-i Resûl’ün küfür/câhiliye” üzere öldüğü…