Öncelikle belirtmek gerekir ki ‘iyi’ ve ‘kötü’ değerlerini içeren “ahlâk”, bir insan tecrübesidir ve bir münasebeti ifade eder. Kişinin kendisi ve kendisinin dışındakiler arasında olan bu münasebet, ilahî din ekseninde bakıldığında, insanın Tanrı’ya dönük ahlâkî yönelişini de kapsar. Bu durumda, vahye imkân tanımadığından ilâhî dini kabul etmeyen ve böylece Tanrı ile insan arasında faal bir münasebeti
inkâr eden deist, sadece Tanrı’dan insana değil, insandan Tanrı’ya yönelik ahlâkî bir ilişkiyi de kabul etmeyecek demektir. Deist, Tanrı’nın varlığı, yaratıcılığı ve birliği gibi temel vasıflarının idrak edilmesinde, yegâne vasıta olarak aklı esas aldığı gibi, ahlâkî değerlerin tayin ve tespitinde yegâne ölçüt olarak yine aklı esas alır. Bu bağlamda ne vahye ne peygambere varlık tanır. Çalışmamızda amaçladığımız, vahyi kabul etmeyen, Tanrı’yı idrak etmede ve ahlâkî olan değerlerin tayin ve tespitinde sadece aklı kılavuz bilen deistin, genelde Tanrı-Ahlâk münasebetine, özelde, insanın Tanrı’ya yönelik ahlakiliğine imkân tanıyıp tanımadığını ya da ne kadar tanıdığını görmeye çalışmaktır. Bu bağlamda, deistik tutumu, vahiy-ahlâk münasebetini önemseyen, lakin aklı da ihmal etmeyen teistik tutumla
mukayese ederek kritik etmektir. Bilindiği üzere, bir ateistin ahlâkın ya da ahlâkî olanın temellendirilmesinde kutsala başvurmayışı, Tanrı’nın varlığına inanmayışındandır ve bu anlaşılır bir durumdur. Ancak Tanrı’nın varlığını kabul ettiğini söyleyen deistin, insanın Tanrı’ya dönük dinî ritüellerine ve dinden beslenen ahlâkî yönelişine imkân tanıyan bir münasebeti kabul etmeyişinin, onu bir ateistten ne kadar uzak ve aklın yanı sıra vahiy referanslı ahlâkîliği benimseyen bir teiste ne kadar yakın kılacağı tartışmaya değerdir. Gerek Tanrı’nın varlığı ve temel sıfatlarının gerekse ahlâkî değerlerin idrakine aklen yol bulunabileceği iddiasının kendisi makul bir iddiadır. Nitekim teistik düşüncede de kabul gören bir görüştür. Fakat ahlâkın illa ki vahiyden arındırılarak sadece aklın inhisarına bırakılmasının ne derece makul olduğu ve bu durumda, Tanrı’ya dönük ahlâkî tutumun imkânı ve mahiyeti, aynı şekilde sorgulanmaya değer olacaktır.
Yazar: | Hasan Peker |
Sempozyum Başlığı: | Uluslararası Din Düşünce ve Ahlak Sempozyumu |
Yer: | Van |
Yayıncı: | Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi |
Tarih: | 5-7 Kasım 2021 |
Sayfa: | 20 |
ISBN: | |
URL: | http://webportal.yyu.edu.tr/dindusunceahlak |