Hz. Âdem’e Öğretilen İsimler: İslâmî İlimlerde Dilin Kökeni, Modern Bilimlerde Dilin Önemi

Çalışmanın konusu Hz. Âdem’e öğretilen isimler ve bu isimlerin dille ilişkisidir. Problemi ise Hz. Âdem’e öğretilen isimlerin dil olup olmadığıdır. İslâm âlimleri ta‘lîmü’l-esmâya üç türlü yorum getirmiştir ki bunlar; varlığın isimleri, insanın kabiliyeti ve insanın konuşma özelliği dildir. Bu çalışmada ta‘lîmü’l-esmâya getirilen üçüncü görüş yani insanın dil üretme becerisi üzerinde durulacaktır. Ehl-i Sünnete göre Yüce Allah isimlerle Hz. Âdem’e ilk dil olan köken dili öğretmiş; insanlar da tarihsel süreç içerisinde bu dilden diğer dilleri türetmişlerdir. Mu‘tezile’ye göre ise Hz. Âdem’e öğretilen isimlerden kasıt insana dil oluşturma kabiliyetinin verilmesidir. Buna göre Ehl-i Sünnet, ilk dilin ilâhî bildirimle öğretildiğini savunarak tevkîfîliği; Mu‘tezile ise uzlaşıyla oluştuğunu söyleyerek ıstılâhîliği savunmuştur. Dilin tevkîfî ve ıstılâhî olduğuna dair tartışmaları ilk yazılı kaynaklarda görmekle beraber günümüz felsefe, toplum ve dil bilimlerinde de bu tartışma devam etmektedir. Çalışmada İslâm âlimlerinin görüşlerini tespit etmede tefsirci, kelâmcı, filozof ve dilcilerin görüşleri ele alınırken toplum bilimlerinde sosyolog, psikolog, filolog ve filozofların görüşlerine yer verilmiştir. İslâm âlimleri; isimler ve dil konusuna yaratılış teorisine göre yaklaşmışlar; insanın konuşmasını ta‘lîmü’l-esmâ âyeti ve mürâdifleri bağlamında değerlendirmişlerdir. Modern bilim insanları ise dili doğalcılık ve uzlaşı teorisine göre açıklamışladır. Çalışmanın önemi, dilin mahiyeti ve kökeninin İslâm âlimleri ile modern bilim insanlarının görüşlerinin karşılaştırmalı olarak incelenmesidir. Amacı ise ta‘lîmü’l-esmâ âyetini dille ilişkilendiren İslâm âlimlerinin naklî açıklamalarının geçerliliğini modern bilimlerin somut verileriyle mukayese etmektir. Araştırma sonucunda görülmüştür ki alanı ne olursa olsun seküler tüm toplum bilim paradigmaları dil üzerinde durmuşlar ve teorilerini dil etrafında şekillendirmişlerdir. Bu da isimlerden haber vermekle meleklerin hayran kaldığı Hz. Âdem’in ve insanın üstün konumunu ortaya koymakta; isimleri dille açıklayan İslâm âlimlerinin tevillerinde ne kadar haklı olduklarını göstermektedir.

Yazar: Ferruh KAHRAMAN
Yayın: BEÜ İlahiyat Fakültesi Dergisi
Cilt: 8
Sayı: 2
Sayfa: 355 – 384
Tarih: 2021
DOI:10.33460/beuifd.975088
ISSN: 2148-3728
URL: https://dergipark.org.tr/tr/pub/beuifd/issue/66148/975088