İbn Rüşd’de Müşterek Lafız Teorisi ve İlahi Sıfatlar

Felsefe ve mantık ilişkisi klasik felsefede lazım-melzum ilişkisi içerisinde ele alınmış ve biri olmaksızın diğerinin varlığı yadsınmıştır. Bu kadar güçlü bir ilişki kurulmasına rağmen filozofların metinlerinde mantık ilminin konu, kavram ve meselelerinin çoğu zaman zımnî bir şekilde yer aldığı görülür. Bu çalışmada mantık ilminin kelâmî ve felsefî bir mesele olan sıfatlar tartışmasında nasıl bir rol oynadığı konusu ele alınmıştır. Letâif-i kelamdan kabul edilen tevhid konusunun alt bir meselesi olarak ilahi sıfatlar, farklı boyutlarıyla İslam düşüncesinde sayısız düşünür tarafından ele alınıp tartışılmıştır. İbn Rüşd de kendisinden önceki geleneğin tartıştığı bu meseleye bigane kalamamış ve yeni bir düzlemde, farklı bir yaklaşımla konuyu incelemiştir. Bu çalışmada İbn Rüşd’ün sıfatlar tartışmasına dair yaptığı okuma biçimi sadece müşterek lafız teorisi ile sınırlandırılmıştır. Nitekim bu yolla mantık ve felsefe ilişkisinin birbirinden kopmayan iki cüz oldukları gösterildiği gibi İbn Rüşd’ün sıfatlar bahsinde kendine özgü mantık temelli bir yaklaşımı savunduğu iddia edilmiştir. Nihai olarak İbn Rüşd’ün ilahi sıfatlar bahsinde örtük bir şekilde kullandığı mantık kavramlarına işaret edilmiştir.

Yazar: İrfan KARADENİZ – Hüseyin KARAMAN
Yayın: Bingöl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
Cilt:
Sayı: 19
Sayfa: 67 – 86
Tarih: 2022
DOI: 10.34085/buifd.1096707
ISSN: 2687-5128
URL: https://dergipark.org.tr/tr/pub/buifd/issue/70502/1096707