Bu çalışma İbn Teymiyye’nin tümeller sorununa yönelik ortaya koyduğu çözümlemeyi ve bu çözümlemenin, hâriç, zihin ve dil boyutuna nasıl yansıdığını ve doğurduğu bazı teorik sonuçları ortaya koyma amacı taşımaktadır. Bu yapılırken onun fikirlerini bütüncül ve sistematik bir felsefî düşünce modeli olarak vazetme de hedeflenmektedir. Bu doğrultuda çalışmanın birinci bölümünde, insan idrakinin tabiatı üzerinde durulmuştur. İdrakin hâriçten zihne, zihinden de dile doğru bir seyir izlediği söylenmiştir. Bu çerçevede İbn Teymiyye düşüncesinde insan zihni ile hâriç arasındaki ilişkinin mâhiyeti irdelenmiştir. İnsan zihninin hârice dokunma düzeyi tartışmaya açılmıştır. Sadece Allah’ın değil, tüm hâricî varlıkların, kendinde varlıkları bakımından, insan zihnine müteal olduğu belirlenmiştir. Bilgi ve bilinenin eşit olmadığı, doğru bilginin her zaman his ve tecrübeye muhtaç olduğu, ortak ve kesin bilgilere ancak ve ancak sadece zihinde bulunan tümel mâhiyetler üzerinden ulaşılabileceği ifade edilmiştir. İkinci bölümde anlamın tabiatı üzerinde durulmuştur. Anlamın dilden zihne zihinden de hârice doğru bir seyir izlediği söylenmiştir. Buna binaen dilsel anlamın zihnîliği isim-müsemma ve vasf-sıfat ilişkisi çerçevesinde ele alınmıştır. Dillerin tabiî olduğu, nedensellik ve kasıttan bağımsız olmadı ifade edilmiştir. Sûnî isim ve yargıların sınırı belirlenmiş ve günlük konuşma dilindeki tüm kelimelerin hakikî olduğu belirlenmiştir. Hâriçteki manaların değişimiyle birlikte onlara verilen isimlerin olduğu gibi kalmasının imkânı tartışılmıştır. Son olarak dildeki mütevâti ve müşekkek isimlerin imkân ve hâricî mana ile ilişkisi ele alınmıştır. Üçüncü bölümde ise İbn Teymiyye’nin tümeller sorununda aldığı zihinsel nominalist pozisyonu nasıl temellendirdiği irdelenmiştir. Bu bağlamda tümellerin tabiatı üzerinde durulmuştur. Ardından İbn Teymiyye’nin zihinsel nominalizm kuramı irdelenmiş, hâricî imkân-zihnî imkân ayrımı, gerek niteliklerin kategorik birliği, yüklemsel mutâbakat ve mevcudiyet ile ihsas edilebilirliğin eşitliği kuramları çerçevesinde yorumlanmış ve sunulmuştur. Her üç bölümde de İbn Teymiyye’nin farklı yaklaşımlara karşı aldığı tavrın belirlenimine özel bir önem atfedilmiştir. Sonuç olarak, İbn Teymiyye’nin ortaya koyduğu bütüncül ve tutarlı düşün örgüsü, İslâmî hikmetin epistemik, ontik ve linguistik açılımını ve rasyonel bir tefsirini dışa vurmaktadır. Bu tefsir ortak akıl, zihinsel nominalizm ve daha genelde antiidealizm temelinde inşa edilmektedir. Anahtar Kelimeler : İbn Teymiyye, Tümeller, Antiidealizm, Nominalizm, Varlık, Hâriç, Zihin, Dil, Anlam.