İbnü’l-Mutahhar el-Hillî Şiî İmâmiyye’de özellikle Gaybet-i Suğra sonrası yaşanan fikrî farklılaşmaya önemli katkılar sağlamış bir mütekellimdir. Hillî’nin Şianın eski gücünü kaybettiği bir dönemde mezhebi toparlamak ve siyasî bir güç haline getirmek için yaptığı çalışmalar önem arz etmektedir. Mu’tezile’nin akılcılığını kullanarak Ahbarî düşünceye yeni bir boyut kazandırmış olan el-Hillî, bu çabalarıyla İmâmiyye’nin, İlhanlı Devleti’nin desteğini almasını sağlamıştır. Çalışmamızda İslam âleminde günümüzde de süregelen imâmet-hilâfet eksenli tartışmaların nedenlerini anlayabilmek adına İmâmiyye’nin en önemli âlimlerinden olan el-Hillî’nin imamet-hilâfet düşüncesini tahlil etmek amaçlanmıştır. Çalışmamız üç bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde el-Hillî’nin dinî ve siyasî düşüncelerinin şekillenmesine katkı sağlayan sosyo-kültürel ortam ve ilmî hayatı incelenmiştir. İkinci bölümde imâmet ve hilâfetin kavramsal çerçevesi tartışılmış, el-Hillî’nin imâmet ve hilâfete dair görüşleri eserleri bağlamında ele alınmıştır. Bu bölümde el-Hillî’nin perspektifinden Hz. Ali’yi anlayabilmek adına, onun Hz. Ali ile ilgili görüşlerine de yer verilmiştir. Üçüncü bölümde ise el-Hillî’nin imâmet ve hilâfet ile ilgili düşünceleri o dönemin önemli ekollerinin imâmet nazariyeleri bağlamında tahlil edilmiştir. Bu bölümde el-Hillî’nin eserlerinde imâmetin delili olarak kullandığı naslardan birkaçı nüzul sebepleri bağlamında ele alınarak incelenmiştir. Çalışmamız sonucunda el-Hillî’nin imâmete dair görüşlerini savunmak için kullandığı naklî delillerin aklî delillerden çok olduğu tespit edilmiştir. Fakat el-Hillî tarafından imâmet hususunda aklî deliller ortaya konulmasının Şiî düşünceye canlılık kazandırdığı görülmektedir. el-Hillî’nin eserlerinde imâmet konusundaki eleştirilere cevap verirken özellikle Ehl-i Sünnet’e karşı dışlayıcı bir üslup kullanması, İmamiyye’yi fırka-ı naciye olarak nitelemesi onun İmâmiyye’nin önemli bir savunucusu olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca onun Hz. Ali ile ilgili yaptığı değerlendirmelerin tasavvufî bir boyut kazandığı, eserlerinde Hz. Ali’den mistik bir yaklaşımla bahsedildiği sonucuna ulaşılmıştır.