İlk dönem kelâmında Tanrı’nın zatı ve sıfatları hakkında yargıda bulunabilmenin imkânının kendisinde sağlandığı en önemli araç, istidlâl bi’ş-şahid âle’l-ğâib yöntemidir. Özellikle ilk dönem Eş’ârî kelâmcıları tevhid-tenzih çerçevesinde inşa ettikleri bilgi sistemleri ve ontolojileri ile yöntemi diğer ekollerden farklı bir şekilde ele alıp sistemleştirmiş, Tanrı’nın sıfatlarını ispat etme hususunda bu yöntemi sıklıkla kullanmışlardır. İlk dönem Eş’ârîleri diğer ekollerden farklı olarak yöntemi; illet, şart, delil ve hakikatte birlik olmak üzere dört farklı şekilde kullanmış ve her kullanım şeklinde bilgi sistemlerine uygun şartlar öne sürmüşlerdir. Böylelikle bir taraftan varlığı diğer taraftan da var edeni kuşatan külli bir istidlâl aracı ortaya koymaya gayret göstermişlerdir. Mezhep içerisinde ise yöntemin kullanımı tek bir biçimde gerçekleşmemiştir. İmam Eş’ârî, illet ve hakikât tespiti hususunda dilin tevkifiliğinden hareket ederken; Bakıllânî ve İmam Cüveynî, ahval teorisinden hareket etmişlerdir. Özellikle İmam Cüveynî’nin ikinci döneminde kelâmî metodoloji hususunda yaptığı eleştiriler yöntemin daha sonraki dönemlerde kullanımı ve geçerliliğini etkilemiştir.