Arazları yaratma kudretinin arazların taşıyıcısı cisimlere mi, arazlar arasından seçilmiş belirli türlere mi, insana mı yoksa Allah Teâlâ’ya mı ait olduğu hususu kelâmcıların arazlar konusunda tartıştıkları en temel problemlerdendir. Mütekellimlerin, fiilleri araz olarak kabullerinin bir yansıması olarak bu problem, klasik kelâm metinlerinde kulların fiilleri, tevlîd bahsi, tabiatçı âlem anlayışının eleştirisi bahisleriyle bağlantılı olarak ele alınmaktadır. Fiil olarak kabul edilmeleri hasebiyle mütevelliden yani sebebe bağlı şekilde meydana gelen fiiller ve kulların fiillerinin fâilinin kimliği meseleleri arazların yaratıcılarının yahut fâillerinin kimliğinin de tartışılmasına yol açmıştır. Bu tartışmalara bağlı olarak bazı Mu‘tezilîler arazları, sadece Allah Teâlâ’nın kudreti kapsamında olanlar ve beşer kudreti kapsamına da dahil olanlar şeklinde taksim etmişler böylece arazların bir kısmının sadece Allah Teâlâ tarafından yaratıldığını bir kısmının yaratılışının ise kulların kudreti kapsamında olabileceğini ileri sürmüşlerdir. Bu taksimde beşer kudreti kapsamındaki arazlar da kulların doğrudan meydana getirebilecekleri ve ancak başka bir arazın aracılığı ile mütevelliden meydana getirebilecekleri arazlar olmak üzere iki alt kısma ayrılmıştır. Bu bağlamda arazların bir kısmına belirli araz türlerinin oluşturucu sebebi (müvellid) vazifesi yüklenmiştir. Onların bu yaklaşımı âlemin tabiatlar tarafından meydana getirildiğini savunan tabiatçılar ile eş görülerek eleştirilmiştir.
Mu‘tezile’nin önemli isimlerinden Muammer b. Abbâd her ne kadar arazların tevlîddeki rolünü kabul etse de mütevellid fiillerin fâilinin cisimler olduğu savunusuna uygun olarak arazların fâilinin de Allah Teâlâ ya da beşer değil cansız cisimler olduğunu ileri sürerek bu konuda fark lı bir yaklaşım benimsemiştir. Muammer’in yaklaşımı sayısız yaratıcı kabulüne sevk ederek tevhid ile çeliştiği ve muhkem fiillerin fâilinin ancak ilim, kudret ve hayat sahibi fâiller olabileceği gibi gerekçeler ile eleştirilmiştir. Ehl-i sünnet ise arazların yaratılışının beşer yahut cansız cisimlere atfını Allah’tan başka yaratıcıların kabulüne sevk edeceği gibi birtakım teolojik endişeler ile reddetmektedir. Nitekim onlar yaratıcılığı sadece Allah Teâlâ’ya özgü kılmakta, bu bağlamda da cevher ve cisimlerin olduğu gibi arazların istisnasız tümünü yaratma kudretinin de Allah Teâlâ’ya ait olduğunu savunmaktadırlar. Bununla birlikte Eş‘arîler kulların iktisâb etmesi bakımından, Mâtürîdîler ise kulların fiili olmaları bakımından arazların beşere nispetini kabul etmişlerdir. Ancak her iki grup da arazların yaratma bakımından Allah Teâlâ’dan başkasına nispetini imkânsız görmüşlerdir. Bu konuda ileri sürülen bir diğer yaklaşım arazların kümûn-zuhûr yoluyla meydana geldikleri düşüncesidir. Atomculuk karşıtı Nazzâm tarafından benimsenen bu yaklaşıma göre arazların tümü ilk var oluş anından itibaren nesnelerde kümûn halinde bulunmakta ve zamanı gelince zuhûr etmek suretiyle ortaya çıkmaktadır. Kümûn-zuhûrun, mütehayyiz ve hareket ile sükûna kâbil cisimlere özgü olduğu, bu yaklaşımın arazların intikâli, tedâhülleri ve bekâlarının imkânsızlığına aykırı düştüğü buna karşın arazın arazı kıyâmını mümkün, arazların ademini ise imkânsız kıldığı ayrıca âlemin kıdemi fikrini savunan Dehrîlerin görüşüne benzediği gerekçeleriyle hudûsa aykırı görülmekte ve hem
Mu‘tezile hem de Ehl-i sünnet tarafından reddedilmektedir. Bu tebliğde arazların yaratılışına yönelik yaklaşımların izahı ve kelâmcıların bu konuda birbirlerine yönelttikleri eleştiriler ele alınacaktır.
Yazar: | Zeynep Şeker |
Sempozyum Başlığı: | 11-13. YÜZYIL İSLAM DÜŞÜNCESİNDE FİZİK TEORİ MODELLERİ: KURAM VE YÖNTEM – FATAP Bilimsel Merak ve Fiziksel Gerçeklik Teori ve Pratik Arasında İslam Düşüncesinde Fiziksel Açıklamalar Sempozyumu |
Yer: | İstanbul |
Yayıncı: | İLEM |
Tarih: | 2023 |
Sayfa: | 30-31 |
ISBN: | |
URL: | https://fatap.net/ |