Batı felsefe tarihinde deizm eleştirileri söz konusu olduğunda öne çıkan en önemli isimlerden birisi kuşkusuz Samuel Clarke’dır. O deizmin yükselişte olduğu bir dönemde yaşadığından birçok deist ile tartışmış ve benimsemiş olduğu fikirleri hem doğa felsefesinden hem de etik ve teolojik görüşlerinden hareketle savunmaya çalışmıştır. Clarke deistlerin fikirlerini dört ayrı grupta ele almış ve eleştirilerini de her bir grup için ayrı ayrı dile getirmiştir. Biz bu çalışmamızda Clarke’ın deistleri ahlaki açıdan nasıl eleştirdiğini incelemeye ve gerekçelerinin ne derece makul ve tutarlı olduğunu tartışmaya çalıştık. Clarke’ın ilk eleştirisi Tanrı’nın ahlaki niteliklerini reddeden gruba yöneliktir. Clarke bu grubu; Tanrı’nın ahlaki niteliklerini reddeden, ahlaki iyi ile kötü arasında fark olmadığını ve dolayısıyla Tanrı’nın insanların iyi ve kötü eylemlerini dikkate almayacağını iddia edenler şeklinde betimlemiştir. Bu gruba ait fikirleri Tanrı’nın ahlaki niteliklerini reddetmenin aynı zamanda O’nun özsel sıfatlarını da reddetmek anlamına geleceğini ve dolayısıyla Tanrı’nın varlığının da bir anlamı kalmayacağını iddia ederek eleştirmiştir. Clarke’ın ikinci eleştirisi ise Tanrı’nın ahlaki niteliklerini kabul etmekle birlikte Tanrıdaki iyilik ve doğrulukla insanlardaki iyilik ve doğruluğun birbirinden tamamen farklı olduğunu iddia edenlere yöneliktir. Clarke bu grubun Tanrı’nın özünü bilemeyeceğimizden hareketle böyle bir iddiada bulunduklarını ancak böyle bir düşüncenin Tanrı hakkında konuşmayı imkânsız hale getireceğini dile getirerek bu düşünceyi reddetmiştir. Clarke’ın bu grubu eleştirdiği bir diğer yön ise ahlakın tamamen mutlak kudrete indirgenmesinedir. Clarke ahlak için kudretin zorunlu bir şart olduğunu kabul etmekle birlikte ahlakın otonomluğunu savunmuş ve ahlakın hiçbir şekilde başka bir şeye indirgenemeyeceğini
iddia etmiştir. Clarke ayrıca böyle bir iddianın dinlerin temeli olan Tanrı’nın ahlakıyla ahlaklanma ilkesini de ortadan kaldıracağını savunmuştur.Clarke’ın bazı deistlere isnat ettiği söz konusu düşünceler günümüzde de birçok kişi tarafından savunulmaktadır. Clarke bunların deist olduğunu söylese de bu fikirler, kendilerini teist olarak nitelendiren pek çok kişi tarafından da dile getirilmektedir. Bu kişilerin Clarke’ın eleştirileri ile yüzleşmeleri ve söz konusu eleştirilere şayet mümkünse makul cevaplar vermeleri gerekmektedir. Son tahlilde Clarke’ın eleştirilerinin dayandığı gerekçelerin karşıt fikirlerin temelinde yatan gerekçelerden daha güçlü ve tutarlı olduğunu söyleyebiliriz.
Yazar: | Yunus Yurdakul |
Sempozyum Başlığı: | Uluslararası Din Düşünce ve Ahlak Sempozyumu |
Yer: | Van |
Yayıncı: | Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi |
Tarih: | 5-7 Kasım 2021 |
Sayfa: | 20 |
ISBN: | |
URL: | http://webportal.yyu.edu.tr/dindusunceahlak |