İslam’da Siyaset-Ahlâk İlişkisi ve Toplumsal Yansımaları
İslam, Allah’ın, insanlara gönderdiği son ilahi dindir. Bu dinin temel gayesi, insanı ahlaken eğiterek huzurlu bir toplum meydana getirmektir. Bir yönetim sanatı olan siyaset, genelde özenin, nesneyi eğiterek belli bir kıvama getirme, özelde ise insanı yönetme sürecidir. Ahlak ise, bireyin diğer insanlarla olan ilişkisinde, uyulması gereken prensipler bütünüdür. Bir davranışın ahlaki alarak nitelendirilebilmesi için onun,…
Meleklere İman Neden Önemlidir?
Meleklere iman; İslam akaidinde, Kur’an kökenli olarak iman etmenin ikinci ilkesidir. Za-manla melek inancı farklı mecralara evrilmiş, Kur’an’ın ve Hz. Peygamberin konumlandırdığı yapıdan kopmuştur. Bunun sebebi; Allah’a zait sıfatların atfedilmesi ve bu nedenle de zait sıfatlar zamana ve mekâna taalluk ettiklerinden Allah ile mümkün âlem ve özelde de insan bağındaki bütün ilişkileri sıfatlar üstlendiğinden meleklere…
İman, Kurtuluş ve Ahlak Arasındaki İlişkiye Dair Bir Değerlendirme
İslam dininin geliş amaçlarının başında güzel ahlak gelmektedir. Bu anlamda bütün dini ilke ve uygulamaların ahlâkî açıdan insanı geliştirici bir özelliği vardır. Bu durumun bir sonucu olarak İslam, cahiliye toplumunu bir erdemler yurduna çevirmiş ve onları birçok açıdan yeryüzünün düşünce önderleri mesabesine getirmiştir. Benzer durumlar peygamber gönderilmiş diğer eski kavimler için de geçerlidir. Ancak peygamberlerin…
Dindarlık-Ahlak İlişkisi ve Dini-Toplumsal Yansımaları
Din, Yüce Allah tarafından gönderilen ilahi kurallar bütünüdür. Dini kuralların benimsenip yaşanmasına dindarlık, dini değerleri hayatına tatbik eden kişi ve toplumlara, dindar kişi ve toplum adı verilir. Ahlak ise bireyin, öncelikle Yüce Yaratıcı’ya, daha sonra kendisine ve diğer insan ve varlıklara karşı görev ve sorumluluklarını yerine getirmesi demektir. Yani ahlak, başta Yüce Allah olmak üzere…
Allah İnancı ve Ahlaka İlişkin Algının Eyleme Tezahür Biçimleri
Bu çalışma genç yetişkin bireylerin Allah inancı ve ahlaka ilişkin algılarının eylemlerine tezahür biçimlerini konu edinmektedir. Çalışmada İslam düşüncesinde yer alan inanç ve ahlak arasındaki ilişkinin pratikte kurulma imkânı tartışılırken tanrı tasavvurunun ve ahlakın kaynağı ile ilgili düşüncenin eylemleri nasıl etkilediği sorgulanmaktadır. Bu bağlamda Allah’a inanan, çeşitli öğrenim düzeylerine sahip, farklı meslek gruplarından, İstanbul’un farklı…
İtibârî Varlık Alanının Gerçekliği: Dijital Ahlâk
Yazar: Mustafa Bilal ÖZTÜRK Kitap Başlığı: İSLAM VE YORUM V Editör: Ramazan MEŞE – Abdulhan ÜNLÜSOY – Serkan DEMİR – Furkan TAYŞAN Cilt: 2 Cilt Sayısı: 3 Yayın Yeri: Malatya Yayıncı: İnönü Üniversitesi Yayınları Tarih: 2021 Sayfa: 147-165 ISBN: 978-605-7853-72-1 URL: https://admin.inonu.edu.tr/application/ModuleContent/5952/24-09-2021_110506532.pdf
Adalet, Ahlâk ve Hukukun Meczedildiği Reel Pozisyon: Ömer Müslümanlığı
Yazar: Namık Kemal OKUMUŞ Sempozyum Başlığı: II. Uluslararası Din ve İnsan Sempzoyumu Yer: Eskişehir Yayıncı: Eskişehir Osman Gazi Üniversitesi Tarih: 7 – 9 Ekim 2021 Sayfa: ISBN: URL: https://dinveinsan.ogu.edu.tr/
Hüsün-Kubuh Bağlamında Kelâm’ın Ahlâk Kuramları
Kelâm ilminin temel araştırma sahası: Varlık, bilgi ve ahlâktır. Tanrı-evren, Tanrı-insan, insan-doğa ve diğer canlılar ve insan-insan irtibatı bu bağlamda önemlidir. Anılan irtibatları tesis etmek, hüsün-kubuh meselesini çözümleye bağlıdır. Hüsün-kubuh sorunu; ahlâkın kökenini ve mahiyetini incelemektedir. Ahlâkın temelinde öznenin iradeli ve özgür eylemleri vardır. İradenin eylem ile ilişkisi kurularak değerler araştırma alanına alınmalıdır. Değerlere köken…
İmam Mâtürîdî’nin Ahlâk Düşüncesinde Ahlakın Kaynağı Olarak İnsan Tabiatı
İslam düşüncesinde tabiat kavramı önemli bir işleve sahiptir. Özellikle ahlâkla ilgili konularda tabiat kavramı insana ait birtakım özellikleri ifade eder. Bu özellikler insana ait değişmeyen kalıcı bir yapıyı ya da yaratılıştan gelen değişmesi mümkün olan hususları anlatır. Tabiat, kimi düşünürlerce mizaç veya fıtrat kavramlarıyla eş değer görülmüştür. Mizaç kavramını temel alan bakış açılarının daha çok…
İktidar Olmanın ve Muhalefette Bulunmanın Ahlâkî Söylemlere Etkisi -Erken Dönem İslam Düşüncesi Bağlamında Bir Değerlendirme-
İktidar olmanın ve muhalefette bulunmanın farklı ahlâkî söylemler doğurduğu tarihsel olarak sabittir. Siyasal aktörlerin ve düşünürlerin siyasal pozisyonları, onların ahlâkî söylemlerinin içeriğini belirlemiştir. Bu makale siyasal duruşun, siyasî aktörler ve kelâmî fırkaların ahlâkî söylemleri üzerinde belirlenimini erken dönem İslam düşüncesi bağlamında konu edinmektedir. İktidarı elinde bulunduran Emevîler’in ve sonrasında Abbâsîler’in söyleminde yöneticiye itaat, asayiş ve…
- 1
- 2