Fahreddin er-Râzî’de Bilgi ve Yöntem
Fahreddin er-Râzî, İslam düşüncesindeki geniş bilgi birikimi ve entelektüel derinliği nedeniyle “el-İmâm” olarak tanınan önemli bir düşünürdür. Kelâm, felsefe, fıkıh usûlü, mantık ve tefsir gibi pek çok disiplinde kaleme aldığı eserler, İslam dünyasında derin tartışmalara ve dönüşümlere yol açmıştır. Râzî’nin bu alanlarda ortaya koyduğu çalışmalar, İslam düşüncesinde yöntem, bilgi ve varlık konularında köklü kırılmalar yaratmış;…
Cumhuriyet dönemi din-bilgi-inanç anlayışı Diyanet İşleri Başkanlığı ve Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi yayınları örneği (1924-1964)
Çalışmamız, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi yayınları çerçevesinde dönemdeki âlim ve mütefekkirlerin din, bilgi ve inanç meselelerine yaklaşım şekillerini ele almaktadır. Zaman olarak 1924 ile 1964 arasındaki dönemi kapsayan çalışmanın başlangıç tarihi olarak belirlenen 1924, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kuruluşuyla birlikte önemli birçok değişikliğin yapıldığı bir tarihe işaret etmektedir. 1964 tarihi ise 1960’da…
Kelam ilminde ahad haberin epistemolojik değeri: Nureddin es-Sabuni örneği
“Kelam İlminde Ahad Haberin Epistemolojik Değeri: Nureddîn es-Sabuni Örneği” isimli bu tez, kelâm ilminde haber-i vâhidlerin kullanımı noktasında deskriptif karakterli bir çalışma olup, sonraki dönem Mâtürîdî kelâmcılarından Nûreddin es-Sâbûnî (ö. 580/1184) üzerine yoğunlaşmaktadır. Bu bağlamda kelâmcıların akaid konusunda haber-i âhâdın delil olmayacağı kabulü ve Sâbûnî’nin eserlerinde bu esasla örtüşüp örtüşmediği gözlemlenmiştir. Araştırmanın ilk bölümünde kelâm…
İbadet: Bilgi, Niyet ve Özgürlük
İbâdet, bütün akıl sahibi varlıkların Allah’ın varlığını idrak edebilme ve O’na karşı şükretme duygusu olarak tanımlanır. İbadet eylemini incelemek, ibadet edenin doğasını tahlil etmeyi gerektirir. Bu tahlil bizi ibadet eylemine eşlik eden bilgi/kavrayış, niyet/yönelimsellik ve sürecin sonunda ortaya çıkan özgürlükle buluşturur. Bilgi/kavrayış, Kur’an’ın ibâdet olarak işaret ettiği ilişki formuna en derin mânâyı verir. İbadet, Tanrı’nın…
Şemsüddin Semerkandî’de Nefsin Tikelleri İdrak Kapasitesi
Yazarımızın tam adı Şemsüddîn Muhammed b. Eşref el-Hüseynî es-Semerkandî’dir.O, hicri 7./13 asrın sonları ve 8./14. asrın ilk çeyreğinde yaşamış ve h. 722 yılında vefat etmiş önemli bir Türk-İslâm düşünürüdür. Semerkandî felsefe, mantık, matematik, münâzara, ve astronomi gibi alanlarda önemli eserler vermiş çok yönlü bir ilim insanıdır. Filozoflar tarafından ileri sürülen tikellerin yalnızca duyular aracılığıyla idrak…
Şemseddîn es-Semerkandî’nin Epistemolojisinde Kesin Bilginin Kaynakları
Bilginin mahiyetinin ne olduğu ve kesinliğe nasıl ulaşılacağı sorusu kelâm ve felsefe disiplini ile meşgul olan âlimlerin zihnini meşgul etmiştir. Bu doğrultuda bilginin tanımı ve çeşitleri hakkında pek çok teori öne sürülmüştür. Özellikle kesin bilgiye nasıl ulaşılacağı sorusuna cevap arayan düşünürler, zihinde oluşan suretleri, vakıaya mutabık olup olmama durumlarını dikkate alarak tasnif etmiştir. İlgili taksimlerin…
Allah’ın Varlığı ile İlgili Klasik Dönem İslamî Deliller
Bu çalışmada Mütakaddimin kelâmından Mütaahhirin kelâmına geçişte Tanrı kanıtlamaları-nın ilk biçimlerine yeri verilmektedir. Çalışma boyunca Wensick’in Muslim Creed adlı çalışma-sında eksik bırakılan bazı kısımlara göndermede bulunulmakta, bu bağlamda kelâm düşüncesin-deki deliller konusuna ilişkin üç düşünce ekolü arasında karşılaştırmalar yapılmaktadır. Bunlar-dan ilki akılcı argümanı tamamen reddeden ve Allah’ın varlığının ancak vahiy (sem‘) yolu ile bili-nebileceğini iddia…
Şemseddin es-Semerkandî’de Bilginin Tanımı Problemi
Bilginin tanımı problemi kelâm ve felsefe geleneklerinde tartışılmış, özel-likle mantık tanım teorisinin kelâm disiplinine dâhil olması ile birlikte müte-kaddimûn döneminde ortaya konan tarifler sonraki dönem düşünürler tara-fından tenkit edilmiştir. Temelde bilginin zarûrî mi yoksa kesbî mi olduğu sorunu etrafında şekillenen bu tartışmaya dâhil olan Şemseddin es-Semerkandî (ö. 722/1322), gerek İbn Sînâ’nın el-İşârât ve’t-tenbîhât’ına yazdığı şerhte…
Bilginin Mahiyetine Dair Tartışmaya On Altıncı Yüzyıldan Bakmak: Kutbüddîn el-Îcî Örneği
İslam düşüncesi, hangi gelenek içerisinde yer alırsa alsın on ikinci yüz-yıldan sonraki düşünürlerin önemli bir kısmının İbn Sînâ (ö. 428/1037) şârihi olduğu bir sürecin içerisinden geçti. Bu olgu Fahreddîn er-Râzî’nin (ö. 606/1210) sorunsallaştırma kabiliyetiyle birleşince, onun eleştirel okumaları, kendisinden sonraki kuşakları meşgul edecek aporiaları su yüzüne çıkarıp çözülmeyi bekleyen birer probleme dönüştürdü. Gerek ontoloji, epistemoloji…
Zihnî Varlık Tartışmaları Çerçevesinde Ma‘dûma Dair Bilginin Yeri Meselesi: Müteahhir Dönem Kelâmı Bağlamında Bir İnceleme
Zihnî varlık problemi ontolojik ve epistemolojik yönleriyle birçok konuyla ilişkili olan çok boyutlu bir meseledir. Hem filozoflar hem de kelâmcılar problemi farklı yönleriyle ele almışlar ve aralarında tartışmışlardır. Bu tartışmalar kabul ve ret sadedinde zihnî varlıkla ilgili birtakım delillerin ve eleştirilerin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Farklı konularla da ilişkilendirilen bu tartışmalar içerisinde özellikle ma‘dûmlara ilişkin bilginin…