Gnostik Bir Metin Olarak Ümmü’l-Kitâb’ın Mezhebi Aidiyetine Dair Tartışmalar
Bu çalışma erken döneme ait olduğu iddia edilen Ümmü’l-Kitâb adlı eserin menşei ile ilgili tartışmaları konu almaktadır. Amacımız bu eser hakkında çalışmalar yapmış olan araştırmacıların tespitlerini ortaya koymak ve bu eserin kime ait olabileceği üzerine bir çözüm önerisi sunmaktır. Her bir araştırmacının farklı bir sonuca varması Ümmü’l-Kitâb’ın aidiyetinin belirlenmesi konusunun ne kadar zor olduğunu göstermektedir….
İslam mezhepleri tarihi alanında araştırma yapan Alman Oryantalistler ve eserleri
Batılı zihin dünyasının Doğu’yu anlama çabası olarak tanımlanan oryantalizm, kadim bir tarihe dayanarak günümüzde de varlığını sürdürmektedir. Avrupa’da İslam üzerine birçok akademik çalışma kaleme alınmıştır. XVIII. yüzyıldan başlayarak günümüze kadar gelen bu süreçte Almanya akademik alanda öncü bir konuma sahip olmuştur. Bu çalışma ile Almanya’da İslam mezhepleri üzerine yazılmış Almanca eserleri ve yayınları tespit etmeye…
Bir İsmâilî Daisi ve Âliminin Hayatına Dair Kesitler: Hamîdüdin Kirmânî
İsmâilî davet başlangıçtan beri İsmâilîliğin en temel özelliklerinden birini oluşturmuştur. Hicri üçüncü asrın ortalarından itibaren organize olmuş halde ve büyük bir gizlilik içerisinde yürütülen İsmâilî davet önceleri Muhammed b. İsmîil’in şahsında somutlaşan beklenen Mehdi adına yapılırken, Fâtımîlerin kurulmasından sonra imamlar/halifeler adına yapılmıştır. Fâtımîler döneminde davetin yapısı belli bir hiyerarşi temelinde çok daha organize bir hal…
Endülüslü Ebû Bekir İbnü’l-Arabî’nin el-Avâsım mine’l-Kavâsım İsimli Eserinin İslam Mezhepleri Tarihi Açısından Değerlendirilmesi
İslam mezheplerinin doğasında kendi varlığını koruma ve diğer ekollerle arasındaki kalın çizgiyi ayırma refleksleri barınmaktadır. Her mezhep muhatapları ve ilişkileri ile kendi dünyasını kurar. Mezhebin gölgeliğinde şekillenen mezhep taraftarlığı da bahsi geçen reflekslerden etkilenir. Çünkü mezhep yapısını ortaya çıkaran, şekillendiren ve etrafında insanları toplayan şey söz konusu tavırlardır. Bu durumun bir sonucu olarak mezheplere dair…
Nusayrî-Alevî İnancında Tecellî Konusunun Kâsım et-Taberânî’nin Eserleri Doğrultusunda Analizi (Risâletü’l-zuhûr ve-’l-butûn ve el-Mesâil el-hâss)
3/9. yy.’da Basra’da ortaya çıkan Nusayrî-Alevîlik bâtınî karakterli Şiî mezheplerden biridir. İnkişâfından 20. yy.’a kadar geçen sürede Nusayrîler birbirinden farklı devletlerin yönetimi altında varlıklarını devam ettirmişlerdir. Her bir yönetimin Nusayrîlere karşı dini ve politik yaklaşımı farklı olmakla birlikte bu farklılık Nusayrîlerin inançlarını yaşama ve aktarmaları konusunda farklı usuller belirlemelerine sebep olmuştur. Bu doğrultuda bâtınî bilginin…
Alevî Yazılı Metinlerinde Allah Tasavvuru
Allah’ın varlığı, birliği, eşi ve benzerinin olmadığı inancını ifade eden tevhîd ilkesi Kur’ân’ın olduğu kadar Alevî yazılı kaynaklarının da en temel ilkesi olarak kabul edilmektedir. Ancak tevhîd inancı Sünni ve Şii İslam geleneğinden farklı olarak Alevî inanç sistemi içinde Allah-Muhammed-Ali üçlüsü çerçevesinde irdelenmektedir. Alevîliğin Allah-Muhammed-Ali yolu olarak ifade ediliyor olması bunun temel nedenlerinden biridir. Alevî…
Kızılbaşlıkla İtham Edilen Bir Nakîbü’l-Eşrâf Seyyid Mahmut Efendi’nin Hayatı ve Şeceresi
Osmanlı Devleti’nde “Feyzullah Efendizâdeler” olarak ün kazanmış Şeyhülislâm Feyzullah Efendi’nin ailesi, torunları, damatları ve akrabaları, ilmiye teşkilatı içerisinde birçok kademede görev almıştır. Özellikle Şeyhülislâm Feyzullah Efendi’nin oğlu Fethullah Efendi, torunları Mehmet Kamil Efendi, Abdullah Efendi, torununun oğlu Mehmet Emin Efendi, damadı Mahmut Efendi ve daha birçokları Hz. Peygamber’in nesebine mensup olmaları sebebiyle Nakîbü’l-eşrâflık yapmıştır. Şeyhülislâm…