Kader ve İhtiyâr Ebussuûd Tefsiri Özelinde
Bu çalışma, Şeyhülislam Ebussuûd Efendi’nin İrşâdü’l-Akli’s-Selîm ilâ Mezâye’l-Kitâbi’l-Kerîm adlı tefsirinde kader ve ihtiyâr konusunu ve bunlarla ilgili kavramların nasıl yorumlandığını işlemektedir. Giriş’te Ebussuûd’un hayatı, hocaları, ilmî kişiliği, eserleri; tefsiri ile kader ve ihtiyâr konuları hakkında yazılmış çalışmalara dâir bilgiler verilmiştir. Bu hususlara ilave olarak, çalışmamızın kaynak, yöntem, önem ve amaç yönlerine temas edilmiştir. Birinci Bölüm’de…
Kelâm ilmi açısından evlilik ve kader ilişkisi
Evlilik, insan hayatında yer alan dönüm noktalarından biridir. Bu sebeple ilahi takdir ile mi özgür irade ile mi gerçekleşip gerçekleşmediği insan açısından önem arz etmektedir. Evliliğin kader olup olmaması kişinin yaşamını anlamlandırması noktasında farklı bir öneme sahiptir. Toplumda evliliğin ilahi takdir sonucu gerçekleştiği inancı yaygındır. Bu araştırmada kader inancının ortaya çıkış süreci ve nasslarda nasıl…
Gelenbevî’nin İnsan Fiillerine Bakışı: Hâşiye ʿalâ Şerḥi’l ʿAkāʾidi’l-ʿAdudiyye Eksenli Bir Değerlendirme
İnsan fiilleri, hicri ilk asırdan itibaren kelâm ilminin en çok tartışılan konulardan biridir. Hz. Peygamber (s.a.v.)’in vefatı akabinde ortaya çıkan sosyal ve siyasî hadiseler neticesinde gündeme gelen insan fiillerinin gerçek fâilinin kim olduğu tartışması zaman içinde kelâm ilminin en önemli meselelerinden biri haline gelmiştir. Farklı kelâm ekollerine mensup pek çok âlim bu sorunu çözmeye çalışmıştır….
Ebü’l-Hasan el-Eş’arî’nin Kelâm Sisteminde İnsan Fiilleri
Ebü’l-Hasan el-Eş’arî Sünni kelâm’ın kurucu isimlerinden birisi olarak kabul edilmektedir. İlmi ve entelektüel serüveni oldukça dikkat çekmektedir. Orta yaşlarına kadar Mu’tezile geleneği içinde yer alırken önemli bir fikri değişim yaşayarak ehl-i hadisin ve daha sonra kurumsal yapısını kazanan Sünni kelâmın önemli temsilcisi olmuştur. Bu bakımdan Eş’arî ve onun kelâm sistemi iyi anlaşılmadan sünni paradigmayı doğru…
Mehmed Âkif’in Düşüncesinde Bazı Teolojik Konular
Osmanlı’nın son dönemleriye genç Türkiye’nin kuruluş yıllarında yaşayan Mehmed Akif çağdaş bir Türk-İslam düşünürüdür. Akif inançları doğrultusunda ve ilmi gerçeklere dayanarak kendisi, çevresi, milleti ve İslam alemiyle ilgili bir çok probleme sistemli bir şekilde çözümler getirmeye çabalamıştır. Klasik manada medrese eğitimi almamıştır ancak kendisini gayet iyi şekilde yetiştirebilmiştir. Nitekim Kur’ân’ın meâli yazımı sürecinde kendisine teklifin…
İlahi Takdir ve Yardımın Sünneti Açısından Kur’an-ı Kerim’de Bedir Gazvesi
Şahsî varoluşa dair tasavvurla, kâinata ve tarihe dair tasavvur, başka bir deyişle inanç ile bilgi, bilim ve tarih arasındaki yakın irtibat sebebiyle Kur’an-ı Kerim’in tarihî anlatımları ancak sahih İslâm itikadı zemininde sıhhatli okunabilir. Bilhassa Aydınlanma tecrübesi sonrası materyalist, pozitivist, tabiatçı, mekanist ve seküler kabullere dayanan Batı metafiziğinin yoğun tesiriyle, Kur’an-ı Kerim’i, Sünnet’i ve İslâm ilim…
İlâhî Adâlet ve İnsan Kaderi
Bu makale, ilahi takdirin insan kaderiyle ilgili adaletini anlama girişimidir. Makalede hem meselenin doğasını anlamaya hem de başarılı çözümleri belirlemeye yönelik ahlaki şans hakkında felsefi tartışmalarda bulunan kaideler, analizler ve incelemeler kullanılmıştır. Böylece ahlak felsefesinden din felsefesine bir geçiş söz konusudur ve bu geçiş, “kader” teriminin “şans” yerine kullanılması için bazı kavramsal düzenlemeler gerektirmiştir. Üç…
İnsan İradesi ve Sorumluluğu Bağlamında Neocebrizm’in İddiaları
İslam inancına göre vahyin insanlara ulaşması ve onları sorumlu tutmasının en mühim ve birinci nedeni insanın akleden bir varlık olmasıdır. İnsan, hayvanlardan farklı olarak akıl ve şuur sayesinde mahiyet olarak imtiyaz kazanmıştır. Aklın ve şuurun gereği olarak davranışlarını seçebilmiş ve fiillerinde ihtiyar sahibi olmuştur. Tüm kutsal kitaplar ve dinler insanın iradeli ve mükellef varlık oluşu…
Mustafa Sabri Efendi’nin Kaderle İlgili Bazı Ayetlere Dair Yorumlarının Mukayeseli Tahlili
Mustafa Sabri Efendi, Şeyhülislamlık görevini üstlenmiş, son yüzyılın önemli İslam âlimlerinden biridir. Oldukça çalkantılı bir hayat süren Mustafa Sabri Efendi’nin kader konusundaki görüleri dikkat çekicidir. Mustafa Sabri Efendi, kader mevzusunda önceleri Mâturîdî çizgiyi takip etmiş ancak özellikle Mısır’a yerleştikten sonra Eş’âr’î anlayışı benimsemiştir. Kader konusunda temel referansının Kur’ân olduğunun altını ısrarla çizmiş, görüşüne dayanak olarak…
Sorumluluk Sürecinde Kader Teolojisi
Eylemlerin sorumluluğunu kabul etmeyip sebebini zaman, uğursuzluk ve kader gibi başka hususlara bağlama çabaları tarihte hep olagelmiştir. Sorumluluğun ön şartı akıl ve özgürlük olduğundan eylemlerini kendi gücü ve yetenekleriyle yapan bir kişi niyet ve iradesinden sorumlu olmaktadır. İnsanların sorumluluğu kabul etme veya reddetme görüşlerini dini metinlere dayandırma çabalarının kader teolojisini oluşturduğu söylenebilir. Sözgelimi Emevî bazı…
- 1
- 2