İbadet: Bilgi, Niyet ve Özgürlük
İbâdet, bütün akıl sahibi varlıkların Allah’ın varlığını idrak edebilme ve O’na karşı şükretme duygusu olarak tanımlanır. İbadet eylemini incelemek, ibadet edenin doğasını tahlil etmeyi gerektirir. Bu tahlil bizi ibadet eylemine eşlik eden bilgi/kavrayış, niyet/yönelimsellik ve sürecin sonunda ortaya çıkan özgürlükle buluşturur. Bilgi/kavrayış, Kur’an’ın ibâdet olarak işaret ettiği ilişki formuna en derin mânâyı verir. İbadet, Tanrı’nın…
Tanrı Kötülüğün Yaratıcısı Değildir
Düşünce tarihinin en önemli konularından biri kötülük sorunudur. Her şeye gücü yeten, her şeyi bilen ve mutlak iyi bir varlığı evrende meydana gelen kötülüklerle uzlaştırmak teistler için her zaman sorun olmuştur. Kötülük konusunun teistler için sorun olmasının iki nedeni vardır. Bunlardan birincisi, “Tanrı her şeyin yaratıcısıdır” önermesindeki “her şey” kelimesine kötülüğün dâhil edilmesidir. Diğeri ise…
Naslar ve İnsan Fıtratı Bakımından Teklif-i Mâlâ-Yutâk’ın Konumu
Allah’ın insana güç ve imkânını aşan sorumluluklar yüklemesinin caiz olup olmadığı tartışılagelen kelâmî meselelerdendir. Fiillerinde insana tam bir özgürlük ve tercih hakkı tanıyan Mu‘tezile, bu anlayış doğrultusunda teklif-i mâ lâ-yutâk’ı/güç yetirilemeyen ilâhî teklifi zulüm diye nitelemiştir. Allah’ın zulüm gibi kabîh şeyler yapmasının O’nun adalet sıfatıyla bağdaşmadığından hareketle güç yetirilemeyen ilâhî teklifi caiz görmemiştir. Allah’ın sonsuz…
Sorumluluk Sürecinde Kader Teolojisi
Eylemlerin sorumluluğunu kabul etmeyip sebebini zaman, uğursuzluk ve kader gibi başka hususlara bağlama çabaları tarihte hep olagelmiştir. Sorumluluğun ön şartı akıl ve özgürlük olduğundan eylemlerini kendi gücü ve yetenekleriyle yapan bir kişi niyet ve iradesinden sorumlu olmaktadır. İnsanların sorumluluğu kabul etme veya reddetme görüşlerini dini metinlere dayandırma çabalarının kader teolojisini oluşturduğu söylenebilir. Sözgelimi Emevî bazı…
Kendini Sınırlayan Tanrı Tasavvurunun İmkânı ve Mu‘tezile
İnsanın özgür iradesinin ispatı problemine yönelik çözüm denemelerinden biri Tanrı’nın kendisini gönüllü olarak sınırlaması anlamına gelen ilahi kendini sınırlama (divine self-limitation) yaklaşımıdır. Yahudi ve Hıristiyan teolojilerinde görülen bu perspektifle modern dönemde Süreç ve Kuantum felsefelerinde karşılaşılır. Bu çalışmada ilgili düşünce biçimi, Mu‘tezilî bilincin düşünce biçimiyle kıyaslanmıştır. Öncelikle Tanrı’nın kendini sınırlamasının imkânı, sınır teorisi varsayımıyla sorgulanmıştır….
Bir Müslüman Kader ve İnsanın Özgürlüğü’ne Nasıl Bakmalı?
“Bir Müslüman Nasıl Bakmalı” serisindeki kitaplar, özellikle gençlerin samimi anlam arayışına belli konular ve meseleler etrafında bir bakış açısı sunma amacıyla hazırlanmıştır. Okuyucuları, İslami hassasiyetler üzerinden düşünmeye ve araştırmaya sevk etmek amacındadır. “Bir Müslüman bu konuya sadece bu şekilde bakmalıdır” şeklinde mutlakçı bir anlayıştan uzaktır. Bu amaçla yayınlanmış olan “Bir Müslüman Kader ve İnsanın Özgürlüğü’ne Nasıl Bakmalı?” isimli bu…
Kelam İlmi Açısından İrtidat Konusunun Değerlendirilmesi
İrtidat konusu ve mürtedle ilgili hükümler zaman zaman gündeme gelmekte ve farklı açılardan ele alınmaktadır. Konunun yargı ve ceza boyutu öne çıktığı için İslam hukuku tarafından öncelikle ele alınması anlaşılır olmakla beraber, diğer ilmî disiplinler tarafından da değerlendirilmesi, inanç ve tasavvur boyutuyla kapsamlı ve çok boyutlu bir yaklaşımla ele alınması da önemlidir. İnsanın dünya ve…
İslam Dininde Tevhid-Özgürlük İlişkisi
İslam, Yüce Allah’ın insanlığa gönderdiği son ilahi dindir. İslam’a göre varlık, zorunlu ve mümkün olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Zorunlu varlık, bir ve tek, mümküne bağlı olmayan, irade ve kudreti sonsuz olan Yüce Yaratıcı’dır. O’nun dışındaki diğer şeyler ise mümkün varlık olarak kabul edilmektedir. Mümkünün, kendi başına var olması ve varlığını devam ettirmesi söz konusu değildir….