Kelâm ilmi, temel inanç konularıyla ilgilenen bir ilim dalıdır. Hz. Muhammed, peygamberlik görevini aldığında toplumun içerisinde bulunduğu şirk inancıyla büyük bir mücadeleye girişmiştir. Bu mücadelenin adı tevhid ve şirk mücadelesidir. Bütün peygamberler gönderildikleri toplumlarda öncelikle şirke bulaşmış bir inanca karşı mücadele vermiş ve tevhidî bir toplum inancı oluşturma çabası içerisinde olmuşlardır. Konunun önemi sebebiyle tevhid meselesi kelâm ilminin sacayaklarından biri olmuştur. Kelâm ilminin bir diğer adı da İlmu’t-tevhidtir. İçinde yaşadığımız coğrafya iki yüzyıldan beri siyasi ve dini buhranlar içerisindedir. Tevhid konusu da hem siyasi hem itikadî yönüyle bu buhran ve tartışmaların odağındadır. Osmanlı’nın yıkılış sürecinde oluşan İslamcılık akımı ve Cumhuriyetin kuruluşu bu tartışmaları daha da körüklemiştir. Bu konu hakkında kitaplar yazılmış, köşe yazarları bu konuları işlemiş ve dergilerde bu konulara yer ayırılmıştır. Tevhid konusu Asr-ı Saadetten beri İslâm toplumlarında hep tartışılan konuların başında gelmiştir. Bu tartışma Türkiye toplumunda da vardır. Türkiye’de yönetim tarzının değişmesi sebebiyle özellikle 1950 yıllarından sonra bu konu çok işlenmiş ve gündemde olmuştur. Tevhid konusu çeşitli dergilerde itikadî, siyasi, yönden ele alınmıştır. İktibas dergisi de bu dergiler arasında tevhid konusunun en çok ele alınıp işlendiği dergilerden bir tanesi olması hasebiyle tezimiz için ana konuyu oluşturmaktadır.