Eşref Edip Fergan, hukuk alanında mahir bir isim olmakla birlikte daha çok gazeteci kimliğiyle ön plana çıkmıştır. Fergan, 1908 yılında II. Meşrutiyet’in ilanı ile birlikte Sırât-ı Müstakîm/Sebîlürreşâd mecmuasının neşriyatını başlatmış ve 1965 yılına dek yayımı idame ettirmiştir. Fergan, bu süreçte mecmua aracılığıyla toplumsal ve kültürel anlamda önemli faaliyetlere imza atmıştır. Aynı şekilde Fergan’ın çabaları neticesinde duraksamalara rağmen uzun bir müddet dönemin siyasi ve toplumsal değişimleri gündeme taşınmıştır. Bu anlamda Fergan, mecmua vasıtası ile topluma çeşitli perspektifler sunmuş ve zamanla önem arz eden entelektüel bir platform olma özelliğini kazandırmıştır. Fergan, dönemin önde gelen yazarlarını mecmuada bir araya getirerek, önemli bir hareketin doğuşuna önayak olmuştur. Yazıları, içerik ve fikir anlayışı bakımından aynı çizgide olduğu meslektaşlarıyla birlikte neşrettiği mecmua, Osmanlı’ya duyulan özlemin dolaylı bir yansımasıdır. Fergan’ın eserleri, Osmanlı İmparatorluğu’nun yaşadığı değişim ve zorluklara tepki olarak şekillenmiş, bu döneme özgü düşünsel akımları yansıtmıştır. Nitekim Fergan, İslâmcılık akımını ön planda tutarak gelişme ve yayılma ortamı bulmasına vesile olmuştur. Bu nedenle, II. Meşrutiyet ve cumhuriyet dönemlerinde, Fergan’ın güçlü yönetimi ile İslâmcılık, etkili bir ses getirmiştir. Bilhassa batılılaşma ve batıcılık akımına karşı güçlü bir söylem geliştirmiştir. Bu bağlamda, toplumun siyasi ve dini atmosferine katkıda bulunduğunu ifade etmek mümkündür. Bu çalışmada, Eşref Edip Fergan’nın, hayatı, düşünce yapısı, mecmua için gösterdiği yönetim statüsündeki çabaları ve özellikle dini düşünceleri ve analizleri incelenmektedir. Çalışma, başlıca Fergan’nın eserleri üzerine odaklanmakta olup, bu eserler içerisinde beyan ettiği dini düşüncelerinin akademik bir çerçevede çözümlenmesine dayanmaktadır.