Sahabe döneminden günümüze kadar tartışılan imanın mâhiyeti konusunda Kur’ân ve sünnete uygun ve makul bir görüş ortaya konulmaya çalışılmıştır. Bu çerçeve de mezheplerin farklı görüşler ortaya koyması sonucunda imanın mâhiyetiyle ilgili çeşitli tanımlar ortaya çıkmıştır. İman meselesinde çeşitli tanımların olması ve birlikteliğin sağlanamaması Müslümanlar arasında fikir ayrılığını ortaya çıkarmıştır. Mezheplerin iman tanımlarıyla bağlantılı olarak amel ile iman arasındaki ilişki, iman ve İslâm’ın aynı olup olmadığı ve büyük günah işleyen kimsenin durumu gibi konular âlimler arasında tartışılmıştır. İmanla ilgili tartışılan konularda ortaya çıkan görüş ayrılıkları bazen Müslümanların birliğinin dağılmasına bazen de birbirlerini tekfir ederek dışlamalarına sebep olmuştur. İman ve imanla ilgili konularda görüş ortaya koyan âlimlerden birisi de İbn Hazm’dır. İmanı“kalb ile tasdik, dil ile ikrar ve uzuvlarla amel etmek”şeklinde tanımlayan İbn Hazm birçok âlimden farklı olarak Zâhirî anlayışı kabul eder ve görüşlerini de bu çerçeveden ortaya koyar. Bizde çalışmamızda İbn Hazm’ın iman ve imanla ilgili görüşlerini ifade etmeye çalışacağız. Yaşadığı dönemde çığır açmış yeni bir yol ve yöntem benimsemiş olan İbn Hazm’ı çalışmamızın konusu edinmemiz bu değerli âlimi hem yakından tanımamıza hem de farklı bir bakış açısının ve anlayışın farkında olmamıza vesile olacaktır
