İslâm’ı; inanç, ibadet, ahlak, felsefe, siyaset, hukuk, eğitim gibi her alanda akılcı bir metodla bütünsel olarak yeniden hayata hâkim kılma, Batı sömürüsünden ve zalim yöneticilerden kurtulma, hurafe ve taklitten arınmayı hedefleyen İslâmcılık düşüncesi bugün halâ ilmi çevrelerce yoğun olarak tartışılmaktadır. Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinden itibaren bu hassasiyeti taşıyan dergiler İslâmcı düşüncenin oluşumunda ve gelişiminde önemli bir rol üstlenmiştir. Taraftarlarınca İran’da İslâm adına gerçekleştirildiği iddia edilen devrim de İslâmcı dergilerin bu minvalde değerlendirdiği önemli konulardan biridir. İran’da gerçekleştirilen devrim ve devrimden sonra yaşanan gelişmeler tüm dünya Müslümanları tarafından yakından takip edilmiştir. Türkiyeli Müslümanlar kendilerini konumlandırdıkları duruma göre devrime bir anlam yüklemeyi tercih etmiştir. Türkiye’de İslâmcı camianın hafızası olarak kabul edilen İslâmcı dergilerin de devrime giden süreci ve devrim sonrası İran’da yaşanan gelişmeleri her yönüyle okuyucularına aktarmak için yoğun bir çaba içine girdiği görülmüştür. Çalışmamızda İran devriminin Türkiye’deki İslâmcı dergilere yansımaları ele alınmıştır. Devrime giden sürecin daha iyi anlaşılabilmesi için taramalar 1976 yılından itibaren başlatılmış ve devrim heyecanının azaldığı 2000 yılı ile sınırlandırılmıştır. Betimsel analiz yöntemi takip edilen bu çalışmada İran’da gerçekleştirilen devrimin oluşturduğu siyasal reflekslerin dini anlayış bağlamında nasıl değerlendirildiği tespit edilmeye çalışılmıştır. Tüm bu süreç sonunda Türkiye’deki İslâmcı dergilerin İran’da gerçekleştirilen devrim ve sonrasında yaşanan süreç hakkında olumlu destekleyici tutum ve olumsuz eleştirici tutum olmak üzere iki görüş üzerinde yoğunlaştığı görülmüştür.