İslamofobi, anlam olarak“İslam Korkusu”olarak nitelendirilmektedir. Hz. Muhammed (s.a.v.) döneminde ilk vahiyden itibaren başlayan İslam korkusu ve İslam düşmanlığı, günümüzde de devam etmektedir. 11 Eylül olaylarından sonra tarihsel, ekonomik, siyasi, dini ve sosyolojik nedenlerle İslamofobide bir artış olmuştur. Günümüzde antisemitizmin yerini alan İslamofobi, Müslümanlara karşı ayrımcılık, nefret, sözlü ve fiziki saldırılarla sonuçlanmıştır. Bu bağlamda Müslümanların bu haksızlıklara uğraması İslamofobi kapsamında değerlendirilmektedir. Literatüre henüz yeni giren“İslamofobi”kavramı, Batılıların İslamiyet’e ve dolayısıyla Müslümanlara karşı olumsuz bakışların, onları dışlayıcı tavırların ve ön yargılı zihin dünyası bu kavramı desteklemekte ve beslemektedir. Bunun yanı sıra Avrupa’da ve Amerika Birleşik Devletleri’nde Müslümanların çalışma hayatının her alanında görünür olmaları, içerisinde yaşadıkları toplumda yaşadıkları toplumlarla birlikte üretken olmaları, Müslümanlara karşı düşmanlık besleyenleri rahatsız etmektedir. Günümüzde Batı ülkelerindeki İslamofobi dalgası göz ardı edilemeyecek boyutlara ulaşmıştır. Amerika Birleşik Devleri ve Avrupa’da bir arada yaşama, çok kültürlülük ve farklılıklara saygı gibi değerler sorgulanmaya başlanmıştır. Bugün, demokrasinin ve insan haklarının beşiği sayılan Batı dünyasında, her ne sebeple olursa olsun, son yıllarda yaşanan tarihi korkuların ve vahşetlerin Müslümanlara karşı önyargıları derinleştirdiğini ve ortaya koyduğunu gözlemliyoruz. Bu önyargıları besleyen önemli etkenlerden biri de Müslümanların Batı toplumlarının sosyal dokusu içinde kendi dünya görüşleri ve geleneksel yaşam biçimleriyle hareket etme çabalarıdır. Bu çalışmada öncelikle İslamofobi kavramı incelenmiş olup; daha sonra ise İslamofobi’nin Batı ülkelerindeki en çarpıcı örnekleri incelenecektir. Son olarak İslamofobi’nin nedenleri tartışılmış, İslamofobi’ye karşı Müslümanların göstermesi gereken tutumlar ve İslamofobi’ye karşı alınan önlemler incelenmiştir.
