Kelâm ilmi, İslâm itikadının başlıca önemli meseleleri ile ilgilenen müstakil bir ilimdir. Bu araştırmanın konusu olan kötülük problemi ve Şeytan’da bu temel meselelerden biridir. Kelâm ilminde insanın yapmış olduğu kötülükleri Tanrı’ya isnat edenler bulunduğu gibi Tanrı’yı her türlü kötü eylemden tenzih edenler de mevcuttur. Dünyada doğadan kaynaklanan kötülükler olduğu gibi insan iradesinden kaynaklanan ahlâkî kötülükler de vardır. Şeytan’ın sürekli olarak insanı kötülüğe teşvik etmesi ahlâkî kötülük problemi bağlamında bir sorun olarak zihinleri meşgul etmektedir. Her çağda ve her dinde hatta Şeytan’ın Tanrı olarak kabul edildiği Satanizm akımında dahi Şeytan, kötü karakter olarak karşımıza çıkmakta ve insanı aldatan, saptıran, yoldan çıkaran gibi sıfatlarla sembolize edilmektedir. Şeytan’ın kötülük problemi ile birlikte ele alındığı bu çalışmada Şeytan’ın semâvî dinlerdeki üstlenmiş olduğu kötülük misyonu ve kötülük problemi içerisinde onun kötülüğünün ne derece kötülük sayıldığı incelenmiştir. Araştırmada Kelâm âlimleri, filozoflar ve farklı mezhep inancına sahip olan ulemanın tefsirlerinden faydalanarak, Şeytan’ın mahiyeti ve yaratılışındaki hikmetler ilahi adalet ve özgür irade çerçevesinde tahlil edilmiştir. Aynı zamanda Semâvî kitapların araştırılması neticesinde elde edilen bulgular, bize Şeytan’ın Adem’den bu yana değiştirilmeden fakat geliştirilerek iletildiğini de göstermiştir. Bu çalışma Şeytan’ın varlığı, kötülüğü, insanın kötülük karşısındaki tutumları ve imtihanı açısından ulaşılabilecek yorumları içermektedir. Araştırmada Şeytan’ın, düşünce tarihi boyunca kötülüğün sembolü olarak görüldüğü fakat buna karşılık insanın ona karşı kendini savunma imkânına sahip kılındığı tespit edilmiş bu sebeple de Şeytan’ın varlığının Allah’ın adalet ve hikmeti açısından bir problem doğurmadığı sonucuna ulaşılmıştır.