Haricilik, İslam’ın ilk asrında ortaya çıkmış, dini ve siyasi konulardaki aşırı görüş ve faaliyetleriyle bilinen bir siyasi mezheptir. Sünnî İslam geleneği Hâricîlerin ortaya çıkışını, ilk iç savaşın başlangıcı, erken dönem İslam’ın ilk bölünmesi olarak kabul eder. Başlangıçta, bu tamamen siyasi bir hareketti, ancak kısa süre sonra meşrulaştırmak ve destekçi kazanmak için sloganlar ve ayrıca kendi çıkarlarını savunmak için araçlar olarak kutsal metin referanslarını kullanmaya başladı. Erken dönem İslam tarihçiliği“fitne”olarak adlandırılan bu döneme dair raporlarla doludur. Hariciler tarihi seyir içinde benzersiz şiddet ve tavizsiz dindarlıkları ile militan dindar muhalefetin kendine özgü markası haline gelmiştir. Hâricî özdeyişi“lâ hukme illâ li-llâh (”hüküm yalnızca Allah’ındır”) ile, erken dönem İslam tarihinin okuyucuları ve dinleyicileri üzerinde kalıcı bir etki bırakarak, erken dönem İslam geleneğinin eserlerinde yer almıştır. Var olduğu her devirde marjinal akımları aşamamış, ancak yaklaşık bir asırdır farklı isimler ve imajlar altında varlığını sürdürmüştür. Günümüzde de benzer yan örgütler artık farklı isimler ve imajlar altında faaliyet gösteriyor, ancak aynı ruhla faaliyetlerini sürdürmekte, Müslümanları ve İslamcıları etkilemektedir. Bu nedenle, harici mantığı ve maneviyatı hikayede kaybolmamaktadır. Benzer sosyokültürel, dini ve siyasi koşullar aynı mantık ve zihniyetin ortaya çıkmasına imkan vermektedir.