Neredeyse bütün din ve kültürlerde oldukça canlı ve yoğun bir şekilde yer alan kurtarıcı bekleme düşüncesi, İslâm düşünce geleneğinde çok tartışılan fakat üzerinde genellikle hemfikir olunamayan en merkezi konuların başında gelmektedir. Tarihsel, teolojik, ideolojik, mitolojik, sosyolojik ve psikolojik olmak üzere birbiri içine geçmiş farklı boyutları olan bu düşünce, çok boyutlu olması ve ortaya çıkışı, geçirdiği aşamalar, tarihî, dinî, siyasî, sosyolojik etkileri nedeniyle pek çok disiplin içerisinde birçok bilimsel araştırmaya konu olmuştur. Bu düşüncenin günümüzde hala tartışılıyor olması ve tartışılmaya devam edilecek gibi görünmesi, konunun önemini, hala birçok açıdan müphem noktalarının olduğunu göstermektedir. Bu çalışmada, mehdîlik inanışı İslam Mezhepleri Tarihi perspektifiyle“fikir-hadise irtibatı”prensibi çerçevesinde süreç takibini esas alınarak farklı boyutlarıyla tarihsel süreci ve ilk tezahürleri ele alınmıştır. İlk bölümde beklenen kurtarıcı düşüncesinin İslam öncesi kökleri, tarihsel, mitolojik ve dinî arka planı araştırılarak kadim din ve mitolojilerdeki görüntüsü yansıtılmıştır. Bu bağlamda birçok farklı din ve medeniyetin genel kurtarıcı anlayışı sunulduktan sonra Müslüman kurtarıcı fikri üzerinde etkili olduğu öne sürülen Ortadoğu dinî geleneklerin kurtarıcı tasavvuru ortaya konulmuştur. Araştırmanın bu bölümü, kurtarıcı beklentisinin doğuşu ve gelişimine etki eden faktörlerin gözden geçirildiği, bu düşüncenin temel bileşenlerine dikkat çekildiği bir yaklaşımla ele alınmıştır. Araştırmanın ikinci aşamasını, kurtarıcı düşüncesinin tarihsel arka planı, köken tartışmaları, İslam’ın ilk iki asrındaki ilk mehdîlik iddiaları ve tezahürleri teşkil etmektedir. Müslüman gelenekte mehdîlik düşüncesinin ortaya çıkmasında, kültürler arası etkileşim gereği farklı toplumların kurtarıcı tasavvurlarının ne ölçüde etkin rol oynadığı, öne sürülen iddialar çerçevesinde ele alınmıştır. Yine erken dönem İslam tarihinde cereyan eden birtakım siyasî hadiseler odağında Mehdîlik fikrinin ortaya çıktığı psiko-sosyal ve sosyo-politik zemin üzerine değerlendirmeler sunulmuştur. Bu minvalde mehdîliğin, Müslüman gelenek ve kültürüne giriş süreci -erken dönem Arap şiir ve edebiyatına yansıması ve bu inanışın dönemin siyasî, dinî, iktisadî, sosyal ve kültürel sebepleriyle bağlantılı bir şekilde İslam tarihinin ilk iki asrındaki tezahürleri ortaya konulmuştur. Söz konusu tezahürlere ilişkin, Arap kabile zihniyeti ve asabiyetinin etkisi ile siyaset eksenli üretilen Kahtânî, Kelbî, Süfyânî, Temîmî gibi figürler üzerinde durulmuştur.