Varlık, felsefenin temel meselelerinden biridir. Geç dönem İslam felsefesinde bu konuya dair daha özelleşmiş tartışmalar ortaya çıkmıştır. Mesela varlığın bedâheti, varlık-mâhiyet ayrımı, varlığın mâhiyete zâit olma durumu gibi çeşitli başlıklar altında çalışmalar gözlemlenir olmuştur. Söz konusu başlıklar hem müstakil risalelerde hem de şerh-haşiye gibi yazım geleneği oluşan metinlerde işlenmiştir. Bu araştırmada umûr-ı âmme meselesi özelinde Kemalpaşazâde’nin Şerhu Tecvîdi’t-Tecrîd ve Taşköprîzâde’nin el-Meâlim eserleri merkeze alınarak öncelikle varlığın bedâheti ve buna bağlı olarak tanımlanabilirliği, ardından varlığın mâhiyete zâitliği problemleri incelenmiştir. Kemalpaşazâde ve Taşköprîzâde’nin tartışmaları işleyişi öncesinde yaşadıkları dönemi ve düşüncelerini ortaya koydukları ortamı daha iyi anlayabilmek için yaşadıkları yüzyıla dair bir değerlendirme yapılmış ve varlık bahsini ele alan metinler tespit edilmeye çalışılmıştır. Ardından bedâhet ve zâitlik tartışmalarına giriş mâhiyetinde her iki ismin de fikrî kaynaklarından olan Fahreddin er-Râzî (ö. 606/1210) ve Seyyid Şerîf el-Cürcânî’den (ö. 816/1413) istifade edilmiştir. Onların görüşleri, müstakil olarak değerlendirilmeksizin yalnızca tartışmalara bir çerçeve sunma amacıyla kullanılmıştır. Böylelikle bu araştırma, 16. yüzyıldaki varlık çalışmalarına ve Kemalpaşazâde-Taşköprîzâde özelinde varlığın bedâheti ve mâhiyete zâitliği meselelerine dair yeni değerlendirmeler yapmaya olanak sağlayacak veriler sunmayı hedeflemektedir.