Tezler

Kelamda ve yeni fizikte âlemin/evrenin sonluluğu meselesi

Bu çalışmada Kelamın âlem anlayışındaki sonluluk konusu yeni fizikteki evren anlayışı ile birlikte ele alınmıştır. Kelam ilmi kendi âlem anlayışını hudûs ve atomculuk üzerine kurmuş ve buna dayalı olarak sonluluğu kabul etmiştir. Modern bilimde de evrenin ve onun yapı taşlarının açıklanmasındaki sonluluğu destekleyen konular gündeme gelmektedir. Özellikle erken dönem kelamcılarının âlemin cüzlerine dair açıklamaları günümüzde…

Gazzâlî ve İbn Meymûn’da ilahî inayet ve kötülük

Tanrı, O’nun inayeti ve âlemde kötülüğün varlığı düşünce tarihinde tartışılan en önemli sorunlardan birisi olagelmiştir. Epikür’den beri bazı düşünürler, kötülüğün varlığı ile mutlak manada iyi ve kâmil olan Tanrı’nın varlığı arasında bir uyuşmazlık olduğunu iddia etmişlerdir. Şayet Tanrı, mutlak anlamda iyi ve kâmil ise ve aynı zamanda âlem O’nun inayeti ile yönetiliyorsa, âlemde kötülük olmamalıdır….

Şia İmâmet inancına alternatif bir yaklaşım: Muhsin Kedîver’in Ulemâ-i Ebrâr nazariyesi ve eleştirisi

İmâmet, Şîa mezhebinin en önemli esaslarından biridir. Son dönem Şiî düşünürler tarafından dile getirilen“Ulemâ-i Ebrâr”nazariyesi, Şiî imâmet inancına alternatif bir yaklaşımı ifade etmektedir. Bu çalışmada, Muhsin Kedîver tarafından sistematize edilen“Ulemâ-i Ebrâr”nazariyesi ve bu nazariyeye yöneltilen eleştiriler incelenmiştir. Şîa’nın İmâmiyye fırkası, on iki imamın tıpkı peygamberler gibi Allah tarafından tayin edildiğini, Hz. Peygamber tarafından insanlara bildirildiğini,…

Arapkirli Hüseyin Avni’nin (Ö.1864-1954) Ceride-i İlmiyye’de yayımlanan kelâm makaleleri ve tahlili

İslam düşüncesinde Kelam ilmi değişimlere göre kendini yenileyen bir ilim olarak karşımıza çıkmaktadır. Kelamın ortaya çıkan ihtiyaçlara ve problemlere göre şekillenmesi kelam alimlerinin de buna göre pozisyon almasını sağlamıştır. Bu çalışmada Osmanlı İmparatorluğunun son dönemlerinde ve Cumhuriyetin ilk yıllarında yaşamış olan Hüseyin Avni Karamehmetoğlu’nun hayatı, Cerîde-i İlmiyye’de yayımlanan kelâm makaleleri ve bu makalelerin tahlili sunulmuştur….

İmam Mâtürîdî ve İmam Gazzâlî’nin nübüvvet konusundaki görüşlerinin mukayesesi

İslâmî ilimler arasında itikâdî konuları savunmacı bir yöntemle ele alıp inceleyen bir bilim olan Kelâm ilmi, usûl-i selâse olarak isimlendirilen“Ulûhiyet”,“Nübüvvet”ve“Âhiret”olmak üzere üç ana bölümden oluşmaktadır. Bu üç bölümden biri olan nübüvvet konusu, kelâmın ve aynı zamanda felsefenin tartışma konusu olmuştur. Bu bağlamda kelâm tarihinde mütekaddimûn ve müteahhirûn dönemi olarak isimlendirilen farklı zaman dilimlerinde, dönemin önde…

Şemseddin Sivâsî’nin hayatı, görüşleri ve bid’at anlayışı bağlamında râfizîlik eleştirisi

Anadolu’nun kadîm şehirlerinden Sivas, Selçuklu Devleti’ne başkentlik yapmış, medreseleriyle tam bir ilim yuvası haline dönüşmüş kültür şehridir. Moğol istilası ile bu kültür birikimi zarar görmesine rağmen ticaret ve göç yolu üzerinde bulunması nedeniyle Osmanlı Devleti zamanında da söz konusu önemini koruyarak, alîmlerin ve avâmın hicret ettiği mâmur bir şehir olmuştur. Horasan’dan Sivas’a göç eden Türkmen…

Âlemin ezeliliği tezine yönelik Gazâli eleştirilerinin genel bir değerlendirmesi

Yaratma konusu, Tanrı’nın diğer niteliklerini ve Tanrı ile evren arasındaki ilişkiyi anlamada anahtar kavramlardan biridir. Zira bu konu, Tanrı’nın bilgisi, irade, yarattıklarına benzememe, olasılık, nedensellik, varlık-tabiat ilişkisi, ezelî yaratılış, yoktan yaratma gibi daha birçok önemli konuyu içermektedir. Felsefe ve teolojik düşünce geleneğinde yaratma konusu iki temele dayanmaktadır. Biri kelamcılar tarafından yaygın olarak ifade edilen“zamansal bir…

İnanç bağlamında yedi harf-vahiy ilişkisi

Çalışmamız giriş dahil olmak üzere dört bölümden oluşmaktadır. Girişte çalışmanın konusu, amacı, yöntemi ve kaynakları üzerinde durulurken ikinci bölümde dilin kökenine dair teoriler değerlendirilmiştir. Bu bölümde dilin kökenine dair iki temel yaklaşım ele alınmış ve bu teorileri savunan ilim adamlarının düşüncelerine yer verilmiştir. Üçüncü bölümde vahyin mahiyeti üzerinde durulduktan sonra yedi harf meselesiyle ilişkisi ele…

Sirâceddîn Urmevî’de ulûhiyyet ve Fahreddîn Râzî eleştirisi

Bu çalışma, Fahreddîn er-Râzî ve Siraceddîn el-Urmevî şahıslarında tecessüm etmiş kelâmî-felsefî dönemin en temel problemlerini, çözüm yollarını ve Râzî-Urmevî mukayesesini ortaya koymaktadır. Bu amaçla söz konusu çalışmada kelâmî-felsefî dönemde merkezi bir öneme sahip olan bilgi, varlık, yokluk, varlık-mahiyet ilişkisi, zorunlu varlığın ispatı, sıfatları, zat-sıfat ilişkisi, bazı metafizik kavramların geçirdiği içeriksel dönüşüm, kıdem-hudûs, imkân-mümkün ilişkisi ve…

Ebü’l-Hüseyin el-Basrî’nin kelam sistemi

Son dönem Muʿtezile’sinin en önemli kelâmcılardan biri Ebü’l-Hüseyin el-Basrî’dir. Kendisinden sonra Muʿtezilî düşüncesinin farklı bir boyuta evrilmesini sağladığı gibi kelâm-felsefe ilişkisinin de öncülerinden olan önemli bir halkanın da temsilcisidir. Ebü’l-Hüseyin el-Basrî’nin eserlerinin büyük bir çoğunluğu maalesef günümüze ulaşamamıştır. Lakin gerek takipçileri gerek farklı mezhep ve ekollerden âlimler tarafından alıntılanmış ve sürekli atıf yapılmıştır. Özellikle kendisinden…