Son dönem Türkiye’sinde birçok düşünür dini doğru anlama, yaşama ve anlatma çabasıyla yeni yorum ve görüşler ortaya koymaktadır. Bu durum Hz. Peygamber’in vefatından sonra her dönemde devam eden bir süreç olmuştur. Bu da Allah-u Teâla’nın her insanı farklı zekada yaratmasının doğal bir sonucudur. Dini doğru yaşama çabasıyla hareket eden insanlar kendilerine hitap eden görüşlerin etrafında toplanarak gruplar haline gelmişlerdir. Hz. Peygamber’in vefatından sonra cumhurun yolu olan Ehl-i sünnet ve’l-cemaat, içerisinde birçok farklı görüş ve yorumu barındırmaktadır. Bunlardan biri olan Selefîlik, Hz. Peygamber’in vefatından sonra sahâbe ve tâbiînin yolunu takip edenler için kullanılırken daha sonraki dönemlerde farklı anlamlarda kullanılmıştır. Özellikle geçmiş dönemlerden getirdiği dinî konulardaki muhafazakâr tutumu günümüzde yeniliklere karşı katı tutumculuk ve ötekileştirme olarak gözlemlenmiştir. Bu etki selefî olduğunu kabul edenlerin yanında Ehl-i sünnet olduğunu iddia eden düşünürler ve cemaatlerde de ortaya çıkmıştır. Ötekileştirmenin sonuçları bakımından birçok tehlikeyle karşı karşıya kalınmıştır. İslâm toplumunun birliği ve beraberliğinin zarar görmesi, dinin yaşanması konusunda yeni fikirler üretilememesi, Ehl-i sünnet düşünce geleneğinin daraltıcı bir çerçeveye hapsedilmesi gibi. Bu çalışmada öncelikle Ehl-i sünnet ve Selefîlik hakkında klasik kaynaklar ve güncel çalışmalardan yararlanılarak bilgi verilecek ardından selefî etkileşimin en önemli sonucu olan yeniliklere karşı katı tutumu ve ötekileştirici tavrı son dönem Türkiye’si örnekliğinde sosyal medya araçlarından incelenecektir.
Yazar: | NUR KEVSER EMEKLİ |
Tür: | Yüksek Lisans |
Üniversite: | Aksaray Üniversitesi |
Danışman: | DR. ÖĞR. ÜYESİ HÜSEYİN KAHRAMAN |
Yayın Yeri: | Aksaray |
Tarih: | 2021 |
Sayfa: | 219 |
URL: | https://tez.yok.gov.tr |