Din ve felsefenin ortak ilgi alanlarından biri de duadır. Allah ve insana bakan yönü olması hasebiyle dua teoloji, ahlâk ve psikoloji gibi birçok farklı sahanın da konusu veya meselesi haline gelmiştir. Allah-insan ilişkisi açısından değerlendirildiğinde duanın her iki tarafa yönelik imanî (tevhid), amelî (pratik) ve ahlakî boyutlarının olduğu da açıktır. Dolayısıyla duanın mâhiyeti nedir? Dua sadece insanın Aşkın varlığa dilsel yakarışından ibaret midir ve bu yönüyle statik bir özellikte midir? Duadan önce yapılması gerekenler nelerdir? gibi sorulara verilecek cevaplar sözü edilen üç boyutun ortaya çıkması açısından önem arz etmektedir. Bu makalede yukarıdaki sorular çerçevesinde Mâtürîdî ve Âmirî gibi onuncu yüzyılın iki önemli düşünürünün pespektifinden İslâm kelâmı ve felsefesinin duaya yaklaşımı değerlendirilecektir.
Yazar: | Ali Kürşat Turgut – Sabri Yılmaz |
Yayın: | Beytulhikme An International Journal of Philosophy |
Cilt: | 11 |
Sayı: | 3 |
Sayfa: | 1221-1243 |
Tarih: | 2021 |
DOI: | 10.18491/beytulhikme.1818 |
ISSN: | 1303-8303 |
URL: | https://beytulhikme.org/index.jsp?mod=makale_tr_ozet&makale_id=65628 |