Koronavirüs Zamanında Kaderin Hitabı

Koronavirüs olarak bilinen Covid-19 -salgını neredeyse iki yıldır hayatımızda. Salgının başlangıç aşamalarında kapsamlı bir çözüm bulunamadığı için âdeta şok yaşayan dünya, salgının yayılmasını önlemek için bir çözüm olarak tamamen karantinaya kapanmak zorunda kaldı. Uzun süren kapanmadan dolayı dünyanın her yerinde insanlar, psikolojik olarak bunalımlı bir dönem geçirmekteler. Hemen hemen herkes, bu bunalımdan bir çıkış yolu aramaktadır. Öte yandan, mezkûr bunalımlı dönemin toplumsal ve dinî açılardan da belirli yankıları olduğu söylenebilir. Örneğin boşanma ve intihar vakalarının artması bunlar arasında gösterilebilir. Dinî açıdan bakıldığında ise, salgının yol açtığı psikolojik yükü hafifletmek için, pek çok bireyin manevi ibadetlere başvurduğu görülmektedir. Böylece, bu psikolojik bunalım hâlinin, temel olarak dinî ilgilendiren birçok soruyu da beraberinde getirdiği dikkat çekmektedir. Kelâm açısından bakıldığında, insan ve Tanrı arasındaki ilişkinin mahiyetine yönelik sorularla karşılaştığımız söylenebilir. Hiç şüphe yok ki Korona, herkes için ağır felaketlere yol açan ve insanların pek haz etmedikleri durumlar arasında kabul edilmekte. Her geçen gün duyduğumuz artan ölüm vakaları; Çin, İran ve Amerika’da karşılaşılan yoğun bakım hastalarının korkunç manzaraları, sıradanlaşır hale geldi. Ancak bireylere sorulduğunda, herkes bu virüsün özü itibariyle oldukça kötü bir durum olduğunu söylemektedir. Konu teolojik açıdan ele alındığında, şu sorular karşımıza çıkmaktadır: eğer Korona bir kötülük olarak görülürse, bu durumun Tanrı’dan gelmesi mümkün müdür? Eğer Tanrı’dan geldiği iddia edilirse, Tanrı’nın bu derece bir eyleme sebep olması nasıl anlaşılmalıdır? Tanrı kötü bir fiille nitelendirilebilir mi? Bu sorular doğal olarak günlük hayatımıza yansıdığı için, pek çok Müslüman belirli açmazlarla karşı karşıya kalmaktadır. Bu çalışmada salgın hastalıklar ve veba konusu, kelâm açısından tartışılarak, üç temel noktaya ışık tutulmaya çalışılacaktır. Birincisi: ağrı ve acı problemi ve bu problemin kelâm kitaplarında nasıl geçtiği ve hangi açılardan tartışıldığı. İkinci olarak ise: “Salgın ve veba meseleleri Allah’ın hükmünden midir, değil midir?” meselesi. Son olarak ise: “Salgınların Allah’ın hükmünden olduğunu söylemek, kulun tedbir almayı bırakmasını mı gerektirir?” sorusudur. Araştırma, Mu’tezile, Eş’ariler, Mâtüridiler ve Ehl-i Hadis gibi ekollerinönde gelen kelamcılarından (Mütekellimûn) bazılarını seçerek; ve mümkün olduğunca onların bakış açılarını yansıtmaya çalışarak bir perspektif sunmayı amaçlamaktadır. Makalede, tüm İslam kelâm ekollerinden kelamcıların görüşlerine yer vermiş ve bunların her birinin Kur’an, Sünnet ve hadislerden delillerini zikredilip karşılaştırmalı bir yaklaşımla el aldığımız konuda bir sonuca varmaya çalışılmıştır.

Yazar: Ramy MAHMOUD
Yayın: Atebe
Cilt: 
Sayı: 7
Sayfa: 79 – 98
Tarih: 2022
DOI: 10.51575/atebe.1023710
ISSN: 2757-5616
URL: https://dergipark.org.tr/tr/pub/atebe/issue/71028/1023710
7 Ocak 2023