İslâm düşünce geleneğinde Kur’ân’ın yaratılmışlığı etrafında süregelen tartışmalar, kelamın mahiyeti konusunda yeni görüşlerin oluşumuna yol açmıştır. Bu noktada Mu‘tezile, kelamı hâdis kabul ederek onu, fiilî sıfatlar kategorisine yerleştirmiştir. Bu çerçevede onlara göre şâhid âlemdeki kelamın gâibe kıyâs edilmesi metoduna bağlı olarak gâib âlemdeki ilâhî kelam da hâdistir. Bunun aksine Eş‘ariyye mezhebi, Mu‘tezile’nin kelamın hâdis olduğuna dair kanıtlamalarını dikkate almış, lafzî ve nefsî şeklinde ikili bir kelam ayrımıyla ilkeleri doğrultusunda sorunu çözümlemeye çalışmıştır. Söz konusu ayrıma göre hakîkî kelam nefsî kelamdır. İlahî kelamın nefsî boyutunu ispatlamak ise şâhid düzlemdeki kelamın ikili boyutunu ortaya koymaktan geçer. Bu minvalde Eş‘arî mezhebine mensup bir belâgatçı olan Cürcânî, Kur’ân’ın i‘câzı üzerinden insan gerçekliğindeki dil-düşünce ilişkisi çerçevesinde konuyu dilbilimsel bir zemine havale etmiş ve yine hasımlarının metodunu kullanarak beşerî kelama ait özellikleri incelemiş, bu inceleme sonucundaki verileri gayb âleme ilişkin olan ilahi kelamla ilişkilendirme noktasına varmıştır. Onun bu çıkarımı, kıyâsü’l-gâib ale’ş-şâhid yöntemi ile sözü lafızlara indirgeyen ve kelamın nefsî boyutunu reddeden Mu‘tezilî düşünceye şâhid âlemin yanlış anlaşıldığına dair bir eleştiri ve reddiyedir. İşbu çalışmanın amacı, İslâm düşünce geleneğinde kelamın mâhiyetine dair ortaya konan görüşler çerçevesinde Abdülkâhir el-Cürcânî’nin, takip ettiği istidlâl yöntemini incelemek ve onun, Mu‘tezile’nin kelamın mahiyetine dair vardığı sonuca yönelik yöntemsel eleştirisini ele almaktır.
Yazar: | Recep YARTAŞI |
Yayın: | Tevilat |
Cilt: | 3 |
Sayı: | 1 |
Sayfa: | 73 – 93 |
Tarih: | 2022 |
DOI: | 10.53352/tevilat.1107032 |
ISSN: | 2757-654X |
URL: | https://dergipark.org.tr/tr/pub/tevilat/issue/67937/1107032 |