Rü’yetullah, dünyada ve ahirette Allah’ı görme anlamına gelmektedir. Kendini yaratan varlığı görme isteği İslâm’da olduğu gibi diğer dinlerde de olmuştur. Hz. Peygamber döneminde mi’rac hadisesiyle Müslümânlar’ın gündeminde yer alan rü’yetullah konusu, hicri II. asırda Cehm b. Safvân ile Sümeniyye’ye mensup bir kişi arasında yaşanan tartışma büyüyerek devam etmiş ve ileriki dönemlerde kelâm kitaplarının ulûhiyyet başlığı altında yerini almıştır. Allah’ın görülebilmesi meselesi daha çok Ehl-i sünnet ve Mu’tezile kelâm ekolleri tarafından tartışılmıştır. Ehl-i sünnet kelâm itikadına mensup âlimler, Allah’ı görebilmenin mümkün olduğunu savunmuştur. Bunun yanında Allah’a cisim izafe eden, O’nu yaratılmışlara benzeten, yani teşbih ve tecsim anlayışından dolayı Müşebbihe, Mücessime ve Kerrâmiyye mezhebine mensup bazı bilginlerce de Allah’ın görülebileceği savunulmuştur. Nasları aklî düzlemde te’vil eden ve tevhid ilkeleri gereği Mu’tezile mezhebi ise Allah’ın görülemeyeceği görüşünü savunmuştur. Yeni İlm-i Kelâm dönemi âlimleri eserlerinde rü’yetullah konusuna yer vermişlerdir. Ancak bu kitaplardan farklı bir yöntem kullanan Sırrı Giridî, Rü’yetullaha Dair Risalesi’nde konu ile ilgili itirazlara ve problemlere Ehl-i sünnet görüşlerini Kur’an ayetleri ve hadisler ışığında cevap vermeye ve açıklamaya önem vermiştir. Günümüzde de problem ve itirazların XIX. yy. sorun ve problemleri ile benzerlik göstermesinden dolayı Sırrı Giridî’nin bu eseri dikkatimizi çekmiştir.
Yazar: | AHMET KARAMAN |
Tür: | Yüksek Lisans |
Üniversite: | Gaziantep Üniversitesi |
Danışman: | PROF. DR. MAHMUT ÇINAR |
Yayın Yeri: | Gaziantep |
Tarih: | 2022 |
Sayfa: | 151 |
URL: | https://tez.yok.gov.tr |