Hayvan hakları ve hayvanın ahlaki değerine ilişkin tartışmalar günümüzde öne çıkan etik meselelerdir. Hayvan hakları kuramlarının bir bölümü bilinç ve hissetme kapasitesine sahip tüm hayvanların öznel varoluşa sahip olmak bakımından adaletin öznesi ve dokunulmaz hak hamili olduğu önermesiyle başlamaktadır. Aynı gerekçeyle pek çok hayvan hakları savunucusu hayvanları, ahlaki değere sahip varlıklar olarak görmektedir. Onlar “çıkarların eşit derecede önemsenmesi” ilkesine dayanarak insanların hayvanları kendi amaçları uğruna kullanmasına, hayvanların acı çekmelerine ve sömürülmelerine itiraz etmişlerdir. Bu itirazların bir kısmı veganlardan gelmektedir. Veganlık kısaca “hayvanlara dair sömürü ve zulmün tüm biçimlerini dışlamanın ve yaşamı gözetmenin yolu” olarak tanımlanır. Veganlar et, balık, kümes hayvanı, yumurta, bal, hayvansal süt ve türevlerini tüketmeyip hayvanlardan üretilen ticari malların alternatifini kullanmaktadır. Yakın zamana kadar sınırlı sayıda destekçi bulan bu yaklaşım, özellikle sosyal medyanın etkisiyle geniş kesimlere yayılma imkânı bulmuştur.
Veganlar hayvan haklarını savunma konusunda kendi içlerinde farklı yaklaşımlar benimsemektedir. Örneğin anti-natalist yaklaşıma göre üremek ahlaki bir yanlıştır. Veganlığın ancak anti-natalist yaklaşımın benimsenmesi ile mümkün olduğunu düşünen anti-natalist veganlar insanların çevreye ve hayvanlara zarar verdiğini, iklim krizinin sadece iki nedene dayandığını bunlardan birinin üremek diğerinin ise hayvan yemek olduğunu ileri sürmektedir. Bu, kanaatimizce hayvan haklarının korunması için insan haklarına müdahale edilmesi anlamına gelmektedir.
Önde gelen hayvan hakları savunucularından Peter Singer’e göre insan gibi ahlak da evrim sürecinde oluşmuştur. Ona göre ahlak evrim süresince doğru ve yanlış hakkında geliştirilen sezgisel tepkilerin etkisi altında gelişmiştir. Dolayısıyla hayvansal ürünlerin tüketimi ya da üreme gibi konularda ahlaki kararları yeniden oluşturmak mümkün ve hatta gereklidir. Bu koşullarda insanların çıkarlarını hayvanların veya doğanın çıkarının önüne koyacak bir mekanizma da yoktur. Vegan ahlak da bunu yapmayı planlamaktadır. Kendilerini dine karşıt olarak konumlandırmayan veganlar olmakla birlikte dinleri reddederek yeni bir ahlak anlayışı oluşturmayı amaçlayan veganlar çoğunluğu oluşturmaktadır. Biz de bu çalışmada zaman zaman dini önermelerle zaman zaman da bazı açılardan insan hakları ile çatıştığını düşündüğümüz vegan ahlak önermelerini özellikle anti-natalist veganlar odağında ele alacağız.
Yazar: | Miray Hallak |
Sempozyum Başlığı: | Uluslararası Din ve Medya Sempozyumu |
Yer: | Ankara |
Yayıncı: | ASBÜ Yayınları |
Tarih: | 21-23 Ekim 2021 |
Sayfa: | 15 |
ISBN: | 978-605-83569-7-9 |
URL: | https://dinvemedya.asbu.edu.tr |