Kelam

İbadet: Bilgi, Niyet ve Özgürlük

İbâdet, bütün akıl sahibi varlıkların Allah’ın varlığını idrak edebilme ve O’na karşı şükretme duygusu olarak tanımlanır. İbadet eylemini incelemek, ibadet edenin doğasını tahlil etmeyi gerektirir. Bu tahlil bizi ibadet eylemine eşlik eden bilgi/kavrayış, niyet/yönelimsellik ve sürecin sonunda ortaya çıkan özgürlükle buluşturur. Bilgi/kavrayış, Kur’an’ın ibâdet olarak işaret ettiği ilişki formuna en derin mânâyı verir. İbadet, Tanrı’nın…

Bir Osmanlı Vâizi Eğinli Rahmi Efendi’nin İman Meselesine Yaklaşımı

Topluma temas edebilmenin ve kitlelerin bilincini yönlendirebilmenin en işlevsel araçlarından biri olan vaazlar, bünyesinde mev’iza türü anlatıların yanı sıra İslâmî ilimlerin kelâm, fıkıh, tefsir gibi sahalarına dair bilgiler ihtiva eden metinlere dayanılarak icra edilmektedir. Bu yönüyle vaazlar ve kendilerine kaynaklık eden metinler, bazı kanıların aksine halkın birtakım hikayelerle oyalandırıldığı, hurafelerle zihinlerinin iğdiş edildiği telifler değil,…

Şemsüddin Semerkandî’de Varlık-Mâhiyet İlişkisi

Yazarımızın tam adı Şemsüddîn Muhammed b. Eşref el-Hüseynî es-Semerkandî’dir.O, hicri 7./13 asrın sonları ve 8./14. asrın ilk çeyreğinde yaşamış ve h. 722 yılında vefat etmiş önemli bir Türk-İslâm düşünürüdür. Semerkandî felsefe, mantık, matematik, münâzara, ve astronomi gibi alanlarda önemli eserler vermiş çok yönlü bir ilim insanıdır. Varlık, insan aklının erişebildiği en genel kavramdır; fikir yürütmeye…

Şemsüddin Semerkandî’de Nefsin Tikelleri İdrak Kapasitesi

Yazarımızın tam adı Şemsüddîn Muhammed b. Eşref el-Hüseynî es-Semerkandî’dir.O, hicri 7./13 asrın sonları ve 8./14. asrın ilk çeyreğinde yaşamış ve h. 722 yılında vefat etmiş önemli bir Türk-İslâm düşünürüdür. Semerkandî felsefe, mantık, matematik, münâzara, ve astronomi gibi alanlarda önemli eserler vermiş çok yönlü bir ilim insanıdır. Filozoflar tarafından ileri sürülen tikellerin yalnızca duyular aracılığıyla idrak…

Şehbenderzâde Filibeli Ahmed Hilmi’nin Allah Ve İnsan Tasavvuru

Bu makalenin amacı Şehbenderzâde Filibeli Ahmed Hilmi’nin Allah ve insan hakkındaki görüşlerini incelemektir. Son dönem Osmanlı düşünürlerinden olan Filibeli’nin Allah ve insan kavramlarına ilişkin görüşleri felsefî ve tasavvufî niteliktedir. Tanrı ve ruhu inkâr eden pozitivist düşüncenin yaygınlık kazandığı bir dönemde Filibeli’nin din savunusu temelde vahdet-i vücûd görüşüne dayanmaktadır. Vücûd sıfatına sahip tek hakikatın olduğunu savunan…

Ehl-i Sünnet Kelamında Tekvin Sıfatı ile İlgili Tartışmalar ve Eş’arilerin Açmazları

Tekvin meselesi aslında hep insanın merakını celbeden bir konu olmuştur. Arap dilinde tekvin kelimesi tef’il babında k-v-n kökünden türetilmiş bir mastardır. Bu terim, tef’il kalıbında meydana getirme, yoktan yaratma gibi anlamlarda kullanılmaktadır. Tekvin meselesi aslında birçok açıdan tartışılmakla birlikte, yaratmanın yoktan olduğu konusunda genel olarak ilahi dinlerin ve özel olarak da İslam ekollerinin görüşleri birbirine…

Dini-Politik Bir Hareket Olarak Teşekkül Sürecinden Günümüze Vehhabilik

Bu makalenin konusu, 18. yüzyılın ortalarında, o zamanlar Osmanlı Devleti yönetiminde olan Arabistan’ın Necd bölgesinde, Muhammed bin Abdülvehhâb’ın (öl. 1792) önderliğinde ortaya çıkan ve günümüzde Suûd Devleti’nin resmi mezhebi olan Vehhâbîlik hareketidir. Genel olarak Hanbelî ekolüne dayanan bu hareketin oluşumunda İbn Teymiyye (öl. 728/1328) ve İbn Kayyım el-Cevziyye (öl. 751/1350) gibi âlimlerin, selefin saf inancına…

Kelam’da el-Esmâü’l-Hüsnâ Tartışmaları

Varlık formu açısından başkalarından tamamen farklı olan Allah’a ilişkin bilgilerimiz sınırlıdır. Öte yandan Allah, dinin merkezî kutsalıdır. Bu sınırlı bilgi, teolojik olarak bazı sorunlara da neden olur. İslam teolojik geleneğinde Allah’ın isimlerine ilişkin tartışmalar olmuş, söz konusu sorun sebebiyle farklı teolog grupları farklı kamplarda yer almışlardır. Allah’ın isimlerine ilişkin Kur’an ayetleri Müslüman geleneğin şekillenmesinde konuya…

Abdülkâhir el-Cürcânî’nin Nefsî Kelam Savunusu ve Mu’tezilî Metot Eleştirisi

İslâm düşünce geleneğinde Kur’ân’ın yaratılmışlığı etrafında süregelen tartışmalar, kelamın mahiyeti konusunda yeni görüşlerin oluşumuna yol açmıştır. Bu noktada Mu‘tezile, kelamı hâdis kabul ederek onu, fiilî sıfatlar kategorisine yerleştirmiştir. Bu çerçevede onlara göre şâhid âlemdeki kelamın gâibe kıyâs edilmesi metoduna bağlı olarak gâib âlemdeki ilâhî kelam da hâdistir. Bunun aksine Eş‘ariyye mezhebi, Mu‘tezile’nin kelamın hâdis olduğuna…

Deistlerin Vahiy Karşıtlığı-Muhammed Abduh’un Vahiy/Nübüvvet Anlayışı ve Modern Kelamî Yaklaşımlar Üzerine Bir Değerlendirme

Modern çağda, problemler ilahî yardımdan ziyade akıl yürütme gibi insan becerilerinin yardımıyla çözümlenmektedir. Bu bağlamda ilahî vahyi reddetmek ve ancak akılla kavranabilecek bir varlığı kabul etmek üzerine kurulu olan deizm, pek çok insana makul görünmeye başlamıştır. Aynı zamanda, herhangi bir rasyonel temelden yoksun olduğu varsayılan dinî inanç ve pratiklere atıfta bulunurken hurafe kelimesini kullanmak popüler…