Kemâleddîn İbnü’l-Hümâm’a Göre Peygamberliğin Gerekliliği
İnsanlığın peygamberlere olan ihtiyacı ve Allah’ın insanlara peygamber göndermesinin gerekli olup olmaması hususları, İslam düşüncesinde üzerinde en çok durulan konulardan biridir. Nübüvvetin gerekliliği konusu, birey ya da toplumun vahiy ve peygambere ihtiyaç duyup duymadığı, ihtiyaç duyuyorsa bunun hangi alanlarda olduğu tartışmasını içermektedir. “Allah tasavvuruna ulaşmak için peygamber gerekli midir, Allah’ın insanoğluna peygamber gönderme zorunluluğu var…
Mu‘tezile’nin Nübüvvet Savunusu: Kādî Abdülcebbâr Örneği
İslam düşüncesinde ve diğer semavî dinlerde nübüvvet, büyük bir önem arz etmektedir. Müslümanlar, Allah’ın mesajına değer verdiklerinden, bu mesajları insanlara tebliğ eden peygamberlere de kutsiyet atfetmişlerdir. Öte yandan tarih boyunca peygamberlik düşüncesine farklı cihetlerden itiraz edenler olmuştur. Nübüvvete yönelik bu itirazların temeli Aristo’ya dayandırılmaktadır. Ayrıca bu fikrin sistematik bir karakterle vücut bulduğu akımlar da mevcuttur….
Deizm bağlamında nübüvvete yapılan eleştiriler
İnsan pek çok üstün özellik ve yetenek ile donatılmış bir varlıktır. Ancak insan bu üstün yetenekleri yanında zayıf iradeli ve kötülüğe eğilimli de bir varlıktır. Bu nedenle insanı düşünce ve davranışlarında doğru yola iletecek bir rehbere ihtiyaç vardır. Allah kullarını akılları ile tek başına bırakmamış peygamberler ve ilahi kitaplar göndererek onlara doğru yolu göstermiştir. Nübüvvet…
Abdullâh el-Herarî’nin ulûhiyet ve nübüvvet anlayışı
Bu çalışmada günümüze yakın bir zamanda yaşamış çok yönlü bir müellif olan Abdullâh el-Herarî’nin kaleme aldığı eserlerinden hareketle ulûhiyet ve nübüvvet anlayışı ortaya konulmuştur. Giriş bölümünde tezin konusu, önemi, amacı ve tezde izlenen yöntem ve kullanılan kaynaklar belirtilmiştir. Üç bölümden oluşan tezin ilk bölümünde müellifin hayatı, eserleri ve ilmî kişiliği anlatılmıştır. İkinci bölümde Abdullâh el-Herarî’nin…
Kelâmın klasik çağında deizm problemi
Deizm, insanlık tarihiyle birlikte zihnimizi meşgul etmeye başlamıştır. Tarihin belli dönemlerinde ortaya çıkan sonra zamanla önemini kaybeden deizm, günümüzde tekrar seslendirilmeye başlamıştır. Bu felsefi hareket Orta Çağ’da olduğu gibi dini ve dinin öğretilerini reddetmektedir. Dolayısıyla deizm İslam’ın temel inanç esaslarını da hedef almaktadır. Usûlü-d-Dîn olan kelâm (akaid) ilmi deizm ve ateizm gibi felsefi akımlara karşı…
Hicri ilk üç asırda yazılan akîde risâleleri ve bu risâlelerde ele alınan temel meseleler
Akâid risâleleri İslâmî ilimlerin inanç esasları konusunda kaleme alınmış önemli klasiklerdendir. Çeşitli inanç ve fikir akımlarına karşı savunma hattını belirleyen tezler akâid risâlelerinde işlenmiştir. Akâid risâlelerinin yalnızca yabancı inançlara karşı savunma amaçlı olmadığı, İslâm’ın inanç esaslarını ortaya koyma gayesiyle te’lif edildikleri çeşitli tabakat kitaplarında ve İbnü’n-Nedîm’in Fihrist’inde ilk dönem müelliflerine nisbet edilen eserlerde görülmektedir. Özellikle…
Kelâm ilminde terâdüf
Bu çalışmada esasen bir dil problemi olan terâdüf konusu kelâm ilmi açısından ele alınmıştır. Kelâm alanında bu konuda herhangi bir çalışmanın yapılmamış olması, böyle bir araştırmayı gerekli kıldığı açıktır. Konuyu temellendirmek ve tarihsel boyutunu görmek için Arap dilcileri tarafından meseleye nasıl yaklaşıldığını ortaya koymak önemlidir. Bu nedenle araştırmada terâdüf kavramının lügavi ve terim anlamları, tarihte…
Modern Mısır’da nübüvvet tartışmaları -Şeyhulislam Mustafa Sabri Efendi ve Muhammed Ferid Vecdi örneği-
On dokuzuncu ve yirminci yüz yıllar özellikle Batı düşüncesinin meydan okumaları karşısında yeni ilmi kelam arayışlarının yoğun bir şekilde icra edildiği zaman dilimi-dir. Mısır, bölge olarak tarih boyunca İslami ilimlerde üretken yazarlara ev sahipli yapmış önemli bir ilim havzasıdır. Modern Mısır’da Nübüvvet Tartışmaları -Şeyhulislam Mustafa Sabri Efendi ve Muhammed Ferid Vecdi Örneği- isimli bu ça-lışma…
Ebu Mansur Matürudinin Nübüvvet Anlayışı
Matüridi, dini tanımamıza sağlayan iki kaynak olarak nasları (sem’) ve aklı kabul eder. İnsanın mükellefiyetinin nakle bağlı olamayacağını ileri sürenlerin aksine, o nasları yani nakli çok önemli sayar ve insanoğlunun günlük hayatında onların rolünün çok büyük olduğunu savunur. Zira ona göre, her toplumun işlerine dayanak ve temel yaptıkları ilkeleri vardır ve bunlarda bir ölçüde kabul…
Nübüvvetin İmkânının Teorik Arka Zemini: Tanrı, Evren Tasavvuru ve Bilgi Teorisi Açısından Bir Değerlendirme
Nübüvvet inancı İslam dininin Allah ve ahiret inancının yanında üç temel esasından (usûl-i selâse) biridir. Bu nedenle erken dönemlerden itibaren kelâmcılar nübüvvetin ispatına önem vermişler, Hz. Peygamber’in (sav) risâletini doğrulamaya yönelik birçok delil geliştirmişlerdir. Nübüvvetin ispatı denildiğinde akla hemen mucizeler gelse de kelâmcıların ilmi faaliyetlerine yakından bakıldığında onların öncelikle nübüvvetin imkân sağlayacak bir bilgi teorisi,…