Hz. Nûh ve Nûh tûfanı, tarihsel süreç içerisinde birçok kültür içinde yaşatılarak günümüze kadar gelen, önemli bir figürdür. Tûfan’ın yaşatıldığı kültürlerden biri de Alevîlik-Bektaşîlik’tir. Bu konuda yapılan araştırmalar dikkate alındığında günümüze kadar Hz. Nûh ve Nûh tûfanı metaforu kullanılmış olmasına rağmen özerinde detaylı bir araştırma yapılmaması bizleri bu çalışmayı yapmaya sevk etmiştir. Hz. Nûh ve Nûh tûfanına genel anlamda farklı anlamlar yüklenildiği gibi özel anlamda da Alevî-Bektaşî kültüründe de farklı betimlemelerin kaynağı olarak kullanılmıştır. Örneğin; Alevî ve Bektaşî nitelemeli gruplarda tevellâ ve teberrâ inanç ilkelerini merkeze alan Ehl-i beyt kavramı, klasik kaynaklarda da Hz. Nûh ve Nûh tûfanı metaforuna benzetilerek kullanılmaktadır. Muharrem orucunun ardından Kerbelâ şehitlerinin ruhu için âşûrâ dağıtmak Alevîlik kültürünün gereklerinden birisidir. Âşûrânın tarihçesi Nûh tûfanına kadar götürülerek âşûrânın önemi Alevîler tarafından ortaya konulmaktadır. Alevî-Bektaşî kültüründe Nevruz 21 Mart’ta kutlanır. Çünkü Alevî-Bektaşî kültüründe Hz. Nûh, tûfandan sonra karaya ilk defa bugün oturmuştur. Bununla birlikte özellikle kuş mitolojisi etrafında şekillenen inanış boyutuyla Alevî ve Bektaşîlikte güvercine farklı anlamlar yüklenmiş ve kurtuluşun mitik bir simgesi olarak kullanılmıştır. Biz de bu hususları dikkate alarak Alevî-Bektaşîte Hz. Nûh ve Nûh tûfanı çerçevesinde şekillenen ve günümüze kadar ulaşan anlatıları ve kullanılan sembolleri bu çalışmamızda işlemeyi uygun bulduk.
Yazar: | Fevzi RENÇBER |
Yayın: | e-Makalat Mezhep Araştırmaları Dergisi |
Cilt: | 15 |
Sayı: | 2 |
Sayfa: | 465 – 481 |
Tarih: | 2022 |
DOI: | 10.18403/emakalat.1190272 |
ISSN: | 1309-5803 |
URL: | http://www.emakalat.com/tr/pub/issue/74398/1190272 |