Günümüzde gelişen iletişim araçlarının kullanımı insanların sosyal ilişkilerini çeşitlendirirken fikrî paylaşımlarını artırmış, ideolojik, siyasi ve kültürel pek çok iletişim alanının yanında dinî yaklaşım ve kabuller, ortak platformlarda çeşitli etkileşim alanları bulmuştur. Her kesimden insanın fikir beyanında bulunabildiği bu sanal ortamlar sosyal medya ve internet siteleri kanalıyla oluşturulmaktadır. Ateistlerin oluşturduğu internet siteleri de bu platformlar arasındadır. Ateistler hem sosyal medyada aktif olarak kendilerini ifade etme imkânı elde etmiş hem de oluşturdukları sitelerde Tanrı’ya inanmama gerekçelerini temellendirmişlerdir. Daha çok dinlerin tutarsızlığı iddiaları, güncel dinî meselelerin kritiği ve ateistlerin sosyal hayatta karşılaştığı sorunların tartışıldığı bu siteler ayrıca onların örgütlenmesine, bir araya gelerek seslerini duyurmalarına ve günden güne sayılarının arttığı izlenimini vermelerine de yardımcı olmaktadır. Bu çalışmada ateizm savunucusu ‘pozitifateizm.wordpress.’, ‘ateizm.blogspot.com’ ve ‘ateistmedya.wordpress.com’ adlı siteler ele alınacak ve destekçilerinin kendilerini nasıl tanımladıkları değerlendirilerek temel iddialarından bazıları tasvirî düzeyde tartışılacaktır. Bu çalışmanın ilk planda amacı ilgili sitelerin iddialarına cevap vermek değil, onların kendilerini nasıl tanımladıklarından başlayarak en temel iddia alanlarını öne çıkarmayı ve deyim yerindeyse neyi savunduklarını analiz etmektir. Bunu yaparken zaman zaman kendi iç tutarsızlıklarına ve eleştirilerinin zayıflıklarına işaret edilecektir. Öncelikle ateistlerin tezlerinin sınırlarını ve çerçevelerini ne şekilde çizdiklerine odaklanarak fikir yapıları ortaya koymaya çalışılmıştır. Daha sonra ateist sitelerde birçok başlık altında öne sürülen Tanrı ve din karşıtı iddialar arasında yoğun şekilde tartıştıkları üç konu incelenmiştir. Bunlar, Tanrı’nın varlığının delillerinin yetersizliği iddiası, yaratılış teorisine karşı evrim teorisi ve din-bilim karşılaştırması başlıklarından oluşmaktadır. Bilindiği gibi Tanrı’nın varlığına dair kozmolojik, ontolojik ve teleolojik delillerin yanında bunların farklı versiyonları olan ve bunlardan türetilen yahut ikincil delil olarak görülebilecek deliller de vardır. Ateist sitelerde ilk olarak bu üç temel delil ele alınarak delillerin “tutarsızlıkları” incelenmiştir. Onlara göre bu delillerin yanında diğer deliller de inanmak için geçerli ve yeterli sebepleri insanlara sunmamaktadır. Ateistler bu iddialarının sonucu olarak Tanrı’nın varlığını iddia eden kanıtların tutarsız yahut asılsız olduğunu belirtmişlerdir. Teistlerin, Tanrı’ya ulaşmada kullandıkları en önemli kanıtlardan biri olan evrenin ve içinde bulunan canlıların Tanrı’nın varlık delili sayılması, onlar açısından önemli bir tenkit alanıdır. Zira onlara göre bu alan bilimin alanıdır. Buna bağlı olarak dünyadaki canlı çeşitliliğini açıklamak için yaratılış teorisini kullanan teistlerin aksine evrim teorisine başvuran ateistler teorinin iyice anlaşılması koşuluyla Tanrı’ya atıf yapılmadan da canlı çeşitliliğini açıklamanın mümkün olacağını savunmuşlardır. İkinci başlıkta da ateist sitelerdeki yaratılış teorisine karşı savunulan evrim teorisinin nasıl ele alındığı incelenmiştir. Ateistler doğal seçilim ve mutasyona dayanan evrimin dünyadaki canlı oluşumunu açıklamada yeterli olduğunu belirtmişlerdir. Evrim teorisini bütün teistler reddetmemekle birlikte teorinin beraberinde getirdiği bazı sorunlara itirazları bulunmaktadır. Canlılığı açıklamaya çalışan bu teorinin tamamen kör mutasyona ve doğal seçilime bağlı olması, insanların atasının maymun türüyle akrabalığı iddiası, ilkel mutasyon sisteminin akıllı ve bilinçli varlıkları oluşturma kapasitesi bu itirazların ve sorunların bazılarındandır. Ateistler de bu itirazlara internet sitelerinde açıklamalar getirmişler ve teistlerin karşı tezlerini ilzam etmeye çalışmışlardır. Ateistlerin üzerinde durdukları bir başka konu, din-bilim ilişkisidir. Pek çok platformda güncel değeri olan bu konu din ile bilimin çatışması, birbirini desteklemesi veya etkilemesi/etkilememesi başlıklarıyla tartışılmaya devam etmektedir. Bu itibarla üçüncü başlığımız da ateistlerin din-bilim ilişkisine bakışları olarak ortaya çıktı. Bu başlık altında ateistlerin dinî düşüncenin yapısının, vahyin ve peygamberlik kurumunun bilimsel düşünceyi desteklemediği, bilakis engellediği iddiasını hangi gerekçelerle açıkladıklarını ele aldık. Bütün bu analizlerimizin sonucunda ise ateistlerin iddialarını delillendirirken bilimsel verileri parçacı ve pragmatist bir keyfiyette kullandıklarını ve popülist bir çizgiye kendilerini hapsettiklerini söyleyebiliriz.
Yazar: | Saliha VİDİNLİOĞLU – Hülya TERZİOĞLU |
Yayın: | Kader |
Cilt: | 19 |
Sayı: | 1 |
Sayfa: | 55 – 77 |
Tarih: | 2021 |
DOI: | 10.18317/kaderdergi.907397 |
ISSN: | 2602-2710 |
URL: | https://dergipark.org.tr/tr/pub/kaderdergi/issue/63320/907397 |