Balkanlardaki Dinî Hayatın Genel Görünümü

Balkanların İslam ile tanışması Osmanlı öncesine kadar gitse de esas İslamlaşma Osmanlı hâkimiyeti ile yaşandı. Bölgedeki Müslümanlar açısından birinci kırılma anı 1877-1878 Osmanlı-Rus Harbi’dir. Bu savaştan sonra Osmanlılar bölgeden çekilmeye başlayınca Balkan Müslümanları ilk kez bir gayrimüslim yönetim altına girdiler. II. Dünya Savaşı’ndan sonra bölgenin büyük kısmında komünist devletlerin kurulması ise Müslüman nüfus için ikinci kırılma anıdır. Soğuk Savaş’ın hâkim olduğu bir dönemde komünist yönetimler altındaki Müslümanlar ciddi bir varlık mücadelesi verdiler. 1990’ların başından itibaren Sovyetler Birliği liderliğindeki Doğu Bloku’nun çatırdamaya başlamasıyla Balkan ülkeleri rejim değişikliklerine gittiler ve çok partili demokratik sistemlere geçiş yaptılar. Bu süreç Balkanlardaki dinî hayatın canlanması için uygun bir zemin hazırladı. Özellikle Türkiye’nin hem resmi anlamda hem de dinî gruplar aracılığıyla bu gelişmelere önemli katkısı oldu. Ancak bölge Arap ülkelerinden gelen Selefî grupların ve Batı’dan gelen Hıristiyan misyonerlerin akınına da maruz kaldı. Siyasal ve toplumsal anlamdaki kaos hali özellikle genç nüfusu daha fazla etkiledi; gençler içinde dine yönelenler olduğu gibi çok daha fazla orandaki kişi Batılı hayat tarzına öykündü. Bugün küçük Balkan coğrafyası içindeki çok sayıdaki devlet ve toplumda, dinî anlamda benzer problemler yaşanmaktadır.

Balkan toplumlarında Müslüman nüfusu idare eden dinî kurumlar ekonomik ve bürokratik anlamda güçlü değildir, din hizmetleri ülkenin her yerine eşit düzeyde götürülememektedir, din eğitimi ve dinî yayıncılık zayıftır. Ülkelerin kendi iç dinamikleri ile ortaya çıkmış dinî gruplar yerine, yurt dışı kaynaklı gruplar faaliyetlerini sürdürmektedir. Müslümanlar bazı ülkelerde azınlık konumundadır; gayrimüslimlerle ilişkiler yanında Müslüman unsurlar arasında da problemler görülmektedir. Avrupa ülkelerinin Balkan ülkelerine kapılarını açması, özellikle genç işsizliğinin yüksek olduğu bölgeden Batı’ya doğru yoğun göçe sebep olmaktadır. Bu durum da gençlerin dinî-millî değerlerini hızlı bir şekilde aşındırmaktadır. Dolayısıyla komünizmin üzerinden 30 yıl geçmesine rağmen Balkanlardaki dinî hayat arzu edilen düzeyde değildir ve yeni yeni ortaya çıkan problemlerle de yüzleşmek zorundadır.

Yazar: Vejdi Bilgin
Sempozyum Başlığı: ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ TÜRK DÜŞÜNCESİNDE DİNÎ İNANÇLAR ÇALIŞTAYI
Yer: Bursa
Yayıncı: Uludağ Üniversitesi
Tarih: 30 EYLÜL – 1 EKİM 2022
Sayfa: 
ISBN:
URL:https://bit.ly/3TtzS0d
19 Ekim 2022