İman ve akıl arasında bir bağın olmadığı ya da bu iki mefhumun birbirini dışladığı yönündeki iddialar birçok bakımından eleştiriye açıktır. Zira akli olarak idrak edilemeyen bir meselenin anlaşılması ve kabul edilmesi mümkün görünmemektedir. Anlaşılamayan bir hususa inanılabileceğini savunan düşünürler ve fikir akımları olduğu gibi böyle bir anlayışı çelişkili olması sebebiyle eleştiren ve reddeden şahıslarda mevcuttur. Ebû Hâmid el-Gazâlî, akıldan yoksun bir dini inancın imkansız olduğunu ve dini hükümlerin ancak aklın ve düşüncenin yasalarına uygun olduktan sonra geçerli olabileceğini düşünen İslam mütefekkirleri arasında sayılmalıdır. Fakat dinin anlaşılmasında İmam Gazâlî, ne sırf akılcılığı ne de sırf imancılığı doğru taraf olarak kabul eder. Ona göre en doğru din anlayışı, aklın ve inancın ortaklığı ve mutabakatı sayesinde inşa edilebilir. Bu, aklın ve inancın kendilerine özgü görevler üstlendikleri zorlu bir inşa sürecidir. Bu tez iki ana bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde, akli iman düşüncesini benimsemiş olan bazı seçkin filozofların ve alimlerin fikirleri zikredildikten sonra Ebû Hâmid el-Gazâlî’nin tespit ettiği düşünce yasaları incelenmiştir. Söz konusu akletme kurallarının bilgiye ve inanca tatbik edilmesiyle ilgili olan başlık ilk ana başlığın son bölümüdür. İkinci ana bölüm ise ilk bölümde tespit edilen akıl yürütme yasalarının dini inanca taalluk eden taraflarını merkeze almaktadır. İlk olarak aklın daha sonra ise vahyin dini inanç ile alakası üzerinde durulduktan sonra nihayetinde, teorik konularla ilgili yeterliliğe sahip olmayan kimselerin inançları hakkındaki ölçüye dair kısım çalışmanın en son bölümünü oluşturmaktadır.
Yazar: | MURAT PALTA |
Tür: | Yüksek Lisans |
Üniversite: | Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi |
Danışman: | DR. ÖĞR. ÜYESİ NUR BETÜL ATAKUL |
Yayın Yeri: | Ankara |
Tarih: | 2022 |
Sayfa: | 79 |
URL: | https://tez.yok.gov.tr |