Bir milletin kültürel özellikleri ve değerleri uzun zaman dilimlerinde oluşur ve şekillenmesinde birçok koşul etkili olur. Çünkü düşünce tarihinde, önceki bilgi ve felsefelerle herhangi bir etkileşimde bulunmadan geliştirilen bağımsız bir felsefe yok denecek kadar azdır. Kendi içinde oluşan düşünce sistemleri ise ilişki ve etkileşim faktörleriyle uzun süre bu felsefeler arasında bulunmuştur. Bu durum, farklı kültürlerin menşe ve köken bakımından benzerlik imajlarını gözlemlememizi sağlar. Bir düşüncenin başka bir çevreye aktarılmasının ve diğer düşüncelerden alıntılar yapılmasının arka planında siyasi, bilişsel ve dinî olmak üzere bazı sebeplerin olduğu söylenebilir. Kültürlerarası etkileşim, bölgesel genişlemenin sonucu olarak da ortaya çıkar. Genellikle egemen olmayan uluslar, egemen uluslardan etkilenerek bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde düşünme, üslup ve yöntem gibi hususlarda onları takip eder. Bir doktrin, takipçilerinden kendi inançlarını ve fikirlerini yaymalarını isteyebildiği gibi diğerlerinin yaşantıları, deneyimleri ve düşünceleri hakkında bilgi edinmelerini de isteyebilir. Kültürler veya felsefeler arasındaki etkileşim derecesi ne olursa olsun, her birinin kendine özgü kimliği ve karakteri ile düşünce tarihine katkıları vardır. Bu etkileşim ve yakınlaşma bir kültürü çarpıtmak için de kullanılabilir. İnsan olmanın doğasından kaynaklanan veya tahrif olmamış haliyle tevhîd dininden önceki kalıntılardan kaynaklı bir takım benzerlikler istismar edilerek bir ümmetin kültürünün, özgün olmadığı veya düşünce ve fikir üretmeden yoksun olduğu yönünde ithamlara kaynak gösterilebilmiştir. Bunun sonucunda da o ümmetin insanlığın entellektüel haritasındaki pozisyonu cahillik olarak kabul edilebilir. Söz konusu etkileşim ve birtakım dış etkiler inancın (akaid ve kelamın) doğrudan kaynağı olmasa da bazı meselelerin belli açılardan tartışılmasına zemin hazırlamıştır. Akademik çalışmaların görevi, kültürler veya inançların etkileşimlerini tarafsız ilkelerle ve kişisel eğilimlerden uzak, objektif bir biçimde ortaya çıkarmaya çalışmaktır. Bu sebeple çalışmada Ehl-i Kitap kültürünün kelam ilmini ne derece etkilediği incelenecektir. Bu çalışmanın amacı entellektüel ekolleri özgünlükleri ve başkalarına etkileri açısından mukayese etmek ve özellikle kelamî fırkalarda halku’l-Kur’ân, teşbih, temsil, ric’at meseleleri ve Allah’ın sıfatları gibi konular çerçevesinde etkileşimin boyutlarını tespit etmektir. Ehl-i Kitap’ın kelam ilmine etkisine konu olan benzer fikirler ve meselelere ulaşmak için endüksiyon (tümevarım) ve karşılaştırmalı metotlardan yararlanılmıştır. Araştırma planının, mümkün olduğu ölçüde, Ehl-i Kitap’ın kelam ilmine veya genel olarak kelam fırkaları üzerindeki etkisinin açık ve doğrudan bir resmini vermek, iddia edilen konuları kapsayıcı ve ayrıntılı bir şekilde ele alan bir plan olması için çalıştık. Araştırma konumuz giriş, üç bölüm ve sonuçtan oluşmuştur.
Yazar: | ALHASAN MUFTAH |
Tür: | Doktora |
Üniversite: | Süleyman Demirel Üniversitesi |
Danışman: | PROF. DR. HASAN TEVFİK MARULCU |
Yayın Yeri: | Isparta |
Tarih: | 2021 |
Sayfa: | 203 |
URL: | https://tez.yok.gov.tr |