Hüsün-kubuh meselesi Allah’ın insan ve âlemle olan ilişkisini ortaya koyan kelâmın en temel meselelerinden birisidir. Erken dönem Matürîdî kelâm âlimlerinden birisi olan Ebü’l Yüsr el-Pezdevî örnekliğinde yaptığımız bu çalışma, onun hüsün-kubuh anlayışını ortaya koymayı hedeflemektedir. Zira hüsün-kubuh meselesi, iyi ve kötünün âlemde bizâtihi bulunup bulunmamadığını ve âhirette sevâbı veyahut dünyada yergiyi âhirette ise cezayı hak etme durumunu ele alan bir meseledir. Mu’tezile hüsün ve kubhun zatî olarak mevcudiyetini kabul ettiği için Allah’ın bir takım şeyleri yaratmaya zorunlu olduğunu iddia etmiştir. Onlara göre âlemde kötü zâti olarak bulunduğu ve Allah da adaleti gereği kötüyü yaratmaması gerektiği için fiillerini hasen olarak yaratması O’na vaciptir. Eş’arîlere göre ise iyi ve kötü zâti olarak dış dünyada bulunmamakta ve Allah’a da hiçbir şey vâcip olmamaktadır. O’nun fiilleri her zaman hasendir. Allah kötü ve şer olan şeyleri yaratmakla kötülük yapmış olmaz. Pezdevî ise tıpkı Mâtürîdî kelâm geleneğinde olduğu gibi iyi ve kötünün Mu’tezile’nin ifade ettiği gibi zati olarak değil olay ve durumlara göre değişen itibari yönüyle âlemde mevcut olduğunu kabul etmektedirler. Allah zulmü, şerri ya da belâları yaratmakla kötülük yapmış olmaz. Çünkü fiillerini bir hikmete bağlı olarak yaratmaktadır. Kulun bu hikmeti anlamamış olması ise yaratıcıya yaratmış olduğu fiil sebebiyle herhangi bir sıfat veya isim gerektirmemektedir.
Yazar: | SÜMEYYE ÜLGER |
Tür: | Yüksek Lisans |
Üniversite: | Marmara Üniversitesi |
Danışman: | DOÇ. DR. MEHMET BULGEN |
Yayın Yeri: | İstanbul |
Tarih: | 2021 |
Sayfa: | 81 |
URL: | https://tez.yok.gov.tr |