Eş‘arîlik ve Mâtürîdîlik Arasındaki İhtilaflı Meselelere Bir Katkı: Kün Emri ve Yaratmaya Tesiri

Semâvî dinler geleneğinde önemli bir yere sahip olan “söz-yaratma” ilişkisi, Kur’ân’da geçen “kün âyetleri” bağlamında ifadesini bulmuştur. Buna göre Allah, bir şeyi yaratmak istediği zaman “ol” demesinin yeterli olacağını, o şeyin de hemen oluverdiğini bildirmektedir. Allah’ın evreni yoktan yarattığı konusunda aynı kanaati paylaşan kelâm âlimleri, bu yaratmanın nasıl gerçekleştiği ve “kün” emrinin yaratmadaki rolü meselesinde ise ilahî sıfat anlayışlarına göre farklı görüşler ortaya atmışlardır. Ebû Hanîfe’den itibaren zatî sıfatlar ile fiilî sıfatlar arasında herhangi bir ayırım gözetmeyen ve yaratmayı tekvin sıfatı ile açıklayan Mâtürîdiyye âlimlerinin çoğunluğu, kün emrini “Allah’ın yaratmasının sürati”ni anlatan mecazî bir ifade kabul ederek ilgili âyetleri te’vil etme yoluna gitmişlerdir. Bazı Mâtürîdîler ise yaratmanın tekvin sıfatıyla gerçekleştiği düşüncesini göz ardı etmemekle birlikte âyetlerin lafzına bağlı kalarak kün emrinin de bir tür yaratma olduğunu düşünmüşlerdir. Diğer taraftan yaratmanın kudret sıfatı ile gerçekleştiğini kabul eden Eş‘arîler, Ehl-i hadis âlimleri ile Küllâbiyye’nin izinden giderek kün emrini Allah’ın ezelî “yaratıcı söz”ü olarak değerlendirmişler ve bu konuda ispat yöntemini benimsemişlerdir. Bu bağlamda kün emriyle ilgili iki mezhep arasındaki ihtilaf, sadece kudret-tekvin tartışmasından ibaret olmayıp naslara yaklaşım konusundaki yöntem farklılığın bir yansımasıdır. Kudretten başka yaratıcı ezelî bir niteliği gerektirmesi, kelâm sıfatını lafız-mana ilişkisi dışında başka bir hususla ilişkilendirmesi gibi açılardan tenkit edilen Eş‘arîlerin bu yaklaşımı, müteahhir dönemdeki bazı Eş‘arî bilginleri tarafından kabul edilmemiştir. Söz konusu bilginler bu konuda Mâtürîdîlerin te’vile dayalı yaklaşımını benimsemişler, ancak yorumlarında onlardan farklı olarak kendi mezheplerinin yaratmayı açıklamak üzere başvurduğu “ezelî kudret” anlayışını muhafaza etmişlerdir. Bu makalede Eş‘arîler ile Mâtürîdîler arasındaki “kün” emrine dayalı ihtilafın ayrıntıları ele alınmakta ve kelâm yöntemi açısından hangi yaklaşımın daha tutarlı olduğu belirlenmeye çalışılmaktadır.

Yazar: Hikmet YAĞLI MAVİL
Yayın: Dergiabant
Cilt: 9
Sayı: 1
Sayfa: 64 – 94
Tarih: 2021
DOI: 10.33931/abuifd.902409
ISSN: 2148-0494
URL: https://dergipark.org.tr/tr/pub/dergiabant/issue/62569/902409