İslam mezhepleri’ndeki hurûfî öğeler ve Hurufiliğin Anadolu’da yayılması

İnsanların gündelik hayatlarını kolaylaştırmak için sesleri birer sembolle ifade etmeleri harfleri, somut olan varlığı soyut ifade etmek de sayıları ortaya çıkarmıştır. Başta her harf bir sayıyı temsil etmekteydi. İhtiyaçtan ortaya çıkan bu harf – sayı eşleştirmesi, harf ve sayılara yüklenen manalardan dolayı zamanla boyut değiştirmiştir. Eski kültür ve medeniyetler incelendiğinde farklı kültürlerin kullandığı sayı ve alfabelerin benzer özellikleri dikkat çekmiştir. Aynı şekilde ilahi ve beşeri dinlerde de aynı sayılara kutsallık verilmesi, dinlerde sayı ve harf sistemlerinin eşleştirilmesi ve harflerin sayısal değerler ifade etmek için kullanılması ve bundan çeşitli anlamlar çıkartılması da dikkat çekicidir. Örneğin Yahudilikte gemetria olarak isimlendirilen harf – sayı eşleştirmesi, İslam’da ebced hesabı olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu benzerlikler tesadüfî değildir. Antik çağda Sümerlerden başlayan gözle gördükleri gezegenlerin sayısından yola çıkarak evreni anlamlandırma çabaları yerini Pisagor’un Tanrı’yı ve evreni sayılar üzerinden açıkladığı görüşlere bırakmıştır. Bu görüşler sadece medeniyetleri değil semâvi dinleri de etkilemiştir. Bu sebeple ortak bir kaynaktan beslendiğini söylemek mümkündür. Fazlullah Hurûfî’nin kurduğu ve sistemleştirdiği Hurûfîlik ise Kur’an ve İran alfabesinin kullanılarak insanı, evreni ve Tanrı’yı anlama çalışmasıdır. Hurûfîlik; Fazlullah Estarabadi tarafından İran’da kurulan, inanç, ibadetve evrende var olan her şeyin ardında bir gizem ve bu gizemin 28 Arap harfi ve 32 Fars harfinde gizli olduğunu savunan akımdır. Hurûfîlik’e göre ilk mekânı Hz. Âdem’in yüzü olan bu sayıların sırrına vakıf olmak; Allah’ın hakikatine ulaşıp tahkiki bir imana sahip olmak demektir.

Yazar: AYŞE NUR ÇELİK
Tür: Yüksek Lisans
Üniversite: Fırat Üniversitesi
Danışman: DR. ÖĞR. ÜYESİ ZEYNEP ALİMOĞLU SÜRMELİ
Yayın Yeri: Elazığ
Tarih: 2022
Sayfa: 90
URL: https://tez.yok.gov.tr
15 Ocak 2023