Bu araştırma, mezhebi aidiyetlerin oluşmaya başladığı II/VIII. yüzyılın ortasından başlayarak IV/X. yüzyıla kadar devam eden süreçte Horasan ve Mâverâünnehir’deki Ehl-i Hadîs ile Hanefîlik arasındaki ilişkiyi ortaya koymayı amaçlamaktadır. Bölgenin gündemi, tıpkı fetih sürecinde olduğu gibi, Abbasîler döneminde de Bağdat’ın gündeminden farklı değildi. İki zıt anlayışın Horasan’daki söz konusu mücadelesi, Me’mun ve ardından Tâhirîler döneminde kendini iyice belli etmiştir. Merkeze uzak Mâverâünnehir söz konusu olduğunda, Ehl-i Hadîs’in varlığına dair kapsayıcı bilgilere ulaşmak zordur. Yine de eldeki bilgiler bize, bölgedeki güç mücadelesinde dengenin Belh’li ve Mâverâünnehir’li Hanefîler lehinde olduğunu göstermektedir. Bölge Hanefîlerinin temsili, II/VIII. yüzyılın sonundan itibaren Ehl-i Hadîs’ten çok daha güçlü olmuştur. IV/X. yüzyıla gelindiğinde ise tablonun Ehl-i Hadîs-Hanefîlik mücadelesinden Şâfiîlik-Hanefîlik mücadelesine evrildiği müşahede edilmektedir. Mâtürîdî’nin yaşadığı dönemin sonlarında artık Semerkant’ta birçok Şâfiî medrese eğitim vermeye başlamıştır. Şâfiî mezhebinin Mâverâünnehir’de Hanefîler için zorlu bir rakip haline gelişi, Mâtürîdî’nin Te’vîlâtü’l-Kurân adlı eserinde yaptığı Şâfiî eleştirilerinden de anlaşılmaktadır.
Yazar: | Ahmet ATEŞYÜREK |
Yayın: | Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi |
Cilt: | 21 |
Sayı: | 1 |
Sayfa: | 267 – 291 |
Tarih: | 2021 |
DOI: | 10.33415/daad.850742 |
ISSN: | 1303-9199 |
URL: | https://dergipark.org.tr/tr/pub/daad/issue/61111/850742 |