Kelam Geleneğinde Efalu’l- İbâd İle İlişkili Teoriler

İslam kelam geleneğinde efal-i ibâd olarak kavramsallaştırılan insan fiillerinin dini statüsü konusunda, farklı yaklaşımlar ortaya konulmuştur. Farklı mezheplerin insanın eylemlerine ilişkin yorumları, onların teolojik kabullerine göre insanın statüsünü de belirler. Söz konusu ekollere göre, teolojik bağlamda insan nedir(?) sorusuna karşılık gelen anlayışları, onların insan fiillerine ilişkin bu yargılarının bir sonucudur. Efal-i ibâd ile bağlantılı İslam geleneği içerisinde üç temel yaklaşm olduğu görülür. Bunlardan ilki Cebrî teolojik yorumdur. Cebrî ye insana nispet edilen tüm eylemlerin gerçek öznesinin Allah olduğu anlayışı ile insana söz konusu eylemlerin nispetinin sadece gramatik olduğunu iddia eder. Onlar dil yetersizlikleri sebebiyle söz konusu eylemlerin insan ile ilişkilendirildiği görüşünü ortaya atmışlardır. Buna göre gerek pozitif gerekse negatif hiçbir eylemin insana nispeti hakikaten olamaz, bu nispet ancak mecazendir tezini savunmuşlardır. Onlar bu görüşleri ile önemli oranda İslam ahiret inancı ile uzlaşması mümkün olmayan iddialarda bulunmuşlardır. Bu görüşe göre insan eylemlerinden dolayı azabı ve mükâfatı hak etmez. Allah dilediğini cennete dilediğini ise cehenneme koyar. Konuya ilişkin ikinci görüş tefviz olarak ifade edilen Mu‘tezilî tezdir. Onlar, Allah’ın insana belirli özellikler verdiği ve bu özellikler insana özgürce eylemede bulunma imkânı sağlamaktadır. İnsan iyi ya da kötü eylemi kendi tercihi ile yapar. Bu edimleri sebebiyle de insan ahiretteki durumunu kendisi belirler tezini savunurlar. Mu‘tezilî tez insan sorumluluğu konusunda başarılı görülse bile onların insanın eylemlerinin yegâne öznesi olduğu şeklindeki düşünceleri İslam inancı açısından düalist bir tanrı anlayışını gündeme getirmiş ve Mu‘tezilî ekol bu bağlamda eleştirilmiştir. Efal-i ibâda ilişkin üçüncü ve son tez ise ilk iki tezin çözüm getirmekte yetersiz kaldığı alanlarda çözüm önerisi geliştirmek amacıyla ortaya çıkmış ara çözümlerdir. Bu tez kesb teorisi olarak meşhur olmuş bir tezdir. Tezin tarihi daha eskilere dayansa bile İslam kelam geleneğinde Eş‘arî ve Mâturîdî’nin kavramı yeniden yorumlamaları ile alanda yaygınlığı artmış bir görüştür. Bu tez, tek kuram iması uyandırsa bile, kavrama ilişkin yorumlar farklılık gösterir. Bu yönüyle Eş‘arî’nin kesb yorumu Mâturîdî kesb yorumundan farklılık gösterir. Bu çalışmada İslam teolojik geleneğinde efal-i ibâda ilişkin söz konusu üç tez ele alınarak tartışılacaktır.

Yazar:Bayram ÇINAR
Yayın:İhya Uluslararası İslam Araştırmaları Dergisi
Cilt:7
Sayı:2
Sayfa:932 – 956
Tarih:2021
DOI:
ISSN:2149-2344
URL:https://dergipark.org.tr/tr/pub/ihya/issue/64233/922751