İrtidat konusu ve mürtedle ilgili hükümler zaman zaman gündeme gelmekte ve farklı açılardan ele alınmaktadır. Konunun yargı ve ceza boyutu öne çıktığı için İslam hukuku tarafından öncelikle ele alınması anlaşılır olmakla beraber, diğer ilmî disiplinler tarafından da değerlendirilmesi, inanç ve tasavvur boyutuyla kapsamlı ve çok boyutlu bir yaklaşımla ele alınması da önemlidir. İnsanın dünya ve ahiret saadetini temin eden bir din olarak İslam; Allah, insan, bilgi, varlık tasavvuruyla evrene ve eşyaya ait en ideal ilkeleri göstermektedir. Bu bağlamda İslam’ın değerleriyle tanıştıktan sonra onları terk etmek kişi adına büyük bir talihsizliktir. Ancak söz konusu durumdaki kişilere yönelik İslam’ın dünyadaki yaklaşımının ve Müslümanların tavrının da açık ve net şekilde ortaya konması önemlidir. Mürtedle ilgili ayetlere bakıldığında İslam’ı terk edenlerin ahirette maruz kalacakları zor süreçlerin öne çıktığı görülmektedir. Hz. Peygamberin uygulamalarında ise, irtidat ettikten sonra cezaya çarptırılanların aynı zamanda irtidatla beraber farklı suçlar işledikleri dikkat çekicidir. Bu makalede, her daim iradeye vurgu yapan, insan hakları ve temel özgürlükleri önemseyen bir din olarak İslam’ın irtidat konusuna yaklaşımı özellikle inanç özgürlüğü bağlamında ele alınmaya çalışılacaktır. Zira ulaşım ve iletişimin baş döndürücü bir hızla yayıldığı bilişim çağında İslam’ın ortaya koyduğu evrensel ahlak ve hukuk değerlerinin açık ve net şekilde tüm insanlıkla paylaşılması ötelenemez bir zorunluluk haline gelmiştir.
Yazar: | Mustafa IRMAKLI |
Yayın: | Darülhadis İslami Araştırmalar Dergisi |
Cilt: | |
Sayı: | 1 |
Sayfa: | 230 – 256 |
Tarih: | 2021 |
DOI: | |
ISSN: | 2792-0755 |
URL: | https://dergipark.org.tr/tr/pub/darulhadisdergisi/issue/70819/1138035 |