Kur’ân, eşsiz üslubu ve muhtevasıyla mûcizevî özelliklere sahiptir. Bu özelliklerin yanı sıra birtakım bilimsel gerçeklerin 14 asır evvel Kur’ân’da haber verilmesi ve son dönem teknolojisiyle bunların doğrulanması da, onun Cenâb-ı Hak’ın kelamı olduğunun kesin bir kanıtıdır. Şüphesiz ki Kur’ân, bir bilim kitabı değildir. Lakin onun son derece veciz ve hikmetli bir anlatımla işaret ettiği hakikatlerin bilimsel bulgularla keşfedilmesi, onu diğer kitaplardan farklı kılmıştır. Kur‘ân‘ın indirildiği dönemde Araplar, bilim ve teknolojiden anlamadıkları halde onlar hakkında pekçok uydurma haber ve efsaneye inanırdı. Bu durum karşısında Kur’ân, Arapların batıl inanç ve iddialarını reddederek o dönemin insanlarınca hiç bilinmeyen haberler vermiştir. İnsanların astronomi, fizik ya da biyoloji konusunda çok az şey bildikleri bir zamanda nazil olan Kur‘ân, kâinatın yaratılışından insanın oluşumuna, atmosferin yapısından, yeryüzündeki dengelere kadar pek çok hususta bilime esin kaynağı olmuştur. İşte bu çalışmada, bilimsel gerçeklere kaynaklık eden Kur’ân âyetleri, lafızları; evren, dünya ve insan ekseninde bilim verileriyle mukayese edilerek ele alınacaktır.
| Yazar: | Hasan BULUT |
| Yayın: | Pamukkale Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi |
| Cilt: | 8 |
| Sayı: | 2 |
| Sayfa: | 990 – 1017 |
| Tarih: | 2021 |
| DOI: | 10.17859/pauifd.908376 |
| ISSN: | 2148-4899 |
| URL: | https://dergipark.org.tr/tr/pub/pauifd/issue/65472/908376 |
