Lafızcı Selefî Anlayış Karşısında Hanefî Geleneğin İmkânları

İslam dünyasında selefî temelli din anlayışının katı, müsamahasız ve tek hakikatçı bir eğilim taşıması hasebiyle, şiddet içerikli hareketlerin bu damardan beslenme potansiyeli taşıdığına pek çok çalışmada dikkat çekilmektedir. Dinî referanslara atıf yapan terör örgütlerinin genel söyleminde de bu husus gözlemlenmektedir. Selefî eğilimin karşısında daha sağlıklı bir dinî perspektif ortaya koyabilecek potansiyelin otantik Hanefî geleneğinde mevcut olduğu söylenebilir. Ancak günümüzde rastlanan, dikkat çekici bir husus da selefî eğilimin diğer dinî geleneklere sirayet etmesidir. Mesela Taliban Hareketi bağlamında, kendisini Hanefîliğe nispet eden selefî zihniyetli bir oluşumla karşı karşıyayız. Bu bakımdan orijinal Hanefî damar ile Hanefî kaynaklarına selefî zihniyetle yaklaşan eğilim arasındaki farkı da dikkate almak gerekmektedir. Bu açıdan Hanefî geleneğin dinin anlaşılmasına yönelik temel yaklaşımlarını belirginleştirmek gerekecektir. Nasların doğru anlaşılmasının onların lâfızlarına sıkı sıkıya bağlılıkla gerçekleşebileceğini savunan, dolayısıyla doğru bir din anlayışı için neredeyse, nasların nâzil ve vârid olduğu çerçevedeki fizikî şartların ihyasının peşinden koşarak muhâle (imkânsıza) talip olan selefî anlayışın karşısında Hanefî geleneğin, dini anlama ve yorumlamaya ilişkin daha sağlıklı bir tasavvur inşasına katkı sağlayabileceği söylenebilir. Bu noktada Hanefî geleneğin üç önemli özelliği; sistem anlayışından kaynaklanan deliller hiyerarşisi, istihsân ve örf gibi enstrümanlar kullanmak suretiyle meseleleri çözerken zaman ve mekân farkının dikkate alınması ve nasların, gerçekleştirmek istediği hedefler doğrultusunda yorumlanması hususları üzerinde durulmalıdır. Bu sunumda mezkûr özellikler ele alınacaktır.

Yazar: Kaşif Hamdi OKUR
Sempozyum Başlığı: ULUSLARARASI ÇAĞDAŞ TÜRK DÜŞÜNCESİNDE DİNÎ İNANÇLAR ÇALIŞTAYI
Yer: Bursa
Yayıncı: Uludağ Üniversitesi
Tarih: 30 EYLÜL – 1 EKİM 2022
Sayfa: 
ISBN:
URL: https://bit.ly/3TtzS0d