Mezhebî Aidiyetler Bağlamında Mu‘tezile’nin Arap Dilini Kullanımı

İslâm düşünce tarihinde Mu‘tezile, kendine has akılcı söylemleriyle temâyüz eden itikadî bir mezheptir. Söz konusu ekol mensupları, inanç sistemlerini “usûl-i hamse” adını verdikleri beş temel esas üzerine kurmuşlardır. Onlar Kur’ân’ın sözü edilen prensipler doğrultusunda anlaşılması gerektiğini savunmuşlar ve zâhirî anlamı bu esaslarla çelişen âyetleri, mezhebî fikirlerine uyumlu hale getirmek için kimi zaman Arap diline dayalı olarak te’vile yönelmişlerdir. Bu makale Mu‘tezile mensuplarının, dile ait verileri mezhebî fikirlerini destekleyecek şekilde kullanımlarını Arap dili perspektifinden değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Bu nedenle çalışmamız Kelâm ve Tefsir ilimlerinin Arap dili orjininde buluştuğu disiplinler arası bir araştırma özelliği taşımaktadır. Çalışmada nitel araştırma tekniklerinden döküman analizi metodu esas alınmıştır. Makalede öncelikle mezhep mensuplarının dille irtibat kurduğu alanlar genel hatlarıyla incelenmiş, ardından i‘tizâlî fikirler doğrultusunda kullanılan Arap diline ait veriler, gramatik tahliller ve belâgî yorumlar başlıkları altında analize tabi tutulmuştur. Ayrıca Mu‘tezile’nin mezhebî sâiklerle kullandığı kıraat farklılıkları da dilsel zeminde tartışılmıştır. Mezhep mensuplarının, itikadî fikirleri doğrultusunda yaptıkları gramatik izahlar genellikle âyetlerin farklı i‘râb çözümlemelerine dayanmaktadır. Onlar, âyetlerin anlamlarını mezhebî fikirlerine göre sabitleyip i‘râb çözümlemelerini bu doğrultuda yapmışlardır. Bununla birlikte bazı harflere ideolojilerine uygun anlamlar yükledikleri tespit edilmiştir. Mu‘tezile için belâgata dair veriler ise itikadî fikirlerin ortaya konulması açısından önemli görülmüştür. Mezhep mensuplarının itikadî aidiyetleri bağlamında kullandıkları en temel belagat unsuru mecâzdır. Arap dilinde mecâz, Mu‘tezilî düşünürlerin elinde bir yandan dilsel olarak sınırları çizilen bir kavram halini almış diğer yandan i‘tizâlî düşüncede kullanılan bir yorum aracına dönüşmüştür. Mezhep mensupları gerek nahvî gerek belâgî izahlarda olsun Arap dilini usûl-i hamseye hizmet eden bir araç olarak görmüşlerdir. Bu durum onların eserlerinde yer verdikleri kimi dilsel tahlilleri, nastan hareketle düşünceyi inşa etmek gayesiyle yapmadıklarını bunun yerine söz konusu dilsel analizleri, ideolojik amaçlarla kullandıklarını ortaya koymaktadır. Çalışmamızın Mu‘tezilî gelenekteki dil ve düşünce arasındaki ilişkinin sorgulanmasına katkı sunması öngörülmektedir.

Yazar:Turan BAHŞİ
Yayın:Turkish Academic Research Review
Cilt:6
Sayı:1
Sayfa:253 – 292
Tarih:2021
DOI:10.30622/tarr.870752
ISSN:2602-2923
URL:https://dergipark.org.tr/tr/pub/tarr/issue/60698/870752